türklerin mimari sanat sembolu olarak cami

Çok da dindar olmayan bir millet olduğumuz halde mimari ve mühendislik sembolü olarak her tarafa cami dikmemizdir. Şöyle bi dünyaya bakıyoruz:

Ingilizler: Mühendislik harikası şeyler üretirler. Thames nehri üzerindeki dünyanın ilk yaya köprüsü. dünyanın ilk metro sistemi(TUBE), dünyanın ilk nehir altından geçen geçidi, dünyanın ilk demiryolu ve treni falan filan. saymakla bitmez.
Italyanlar: Rönesans mimarisi, heykeller.
Yunanlılar: Antik Çağ mimarisi, sütunlar, heykeller, mozaikler.
Fransızlar: Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Versailles sarayı

Ulan bi de osmanlıya bakıyoruz: cami. nereye bakarsan sadece cami. sikindirik mısırlılar bile o piramitleri dikmiş, çinliler dunyanın en uzun surunu inşa etmiş, yuvarlaktan bihaber inkalar bile macchu picchu/sacsayhuaman'da harikalar yaratmış. "körü körüne inanç" o kadar bağlamış ki ulusun gözünü, camiden başka birşey yapmayı ya kafirlik/gavurluk sayıyor, ya gereksiz görüyor, ya avrupa özentiliği deyip hor görüyor, ya da en komiği "günah" diyor. bu ülkeye eğitim, sanat, bilim lazım iken, daha çok üniversite ve daha ucuz eğitim gerekir iken, istanbul denen dünya incisi şehre hala "gerçek bir meydan" ve "gerçek bir simge" lazım iken bizim kıt kafalı yöneticilerimiz hala yok bilmem nerenin tepesine yok sikimin kafasına cami dikme derdindeler. osmanlı geride kaldı, bizi geriye goturmeye calısıyorlar.