bugün

gülşen, hande yener, murat dalkılıç gibi pop kültürüne entegre ettikleri yapmacık sözlerden, duygusuz sözlerden arınmış insanların rock'u tercih etmesi ile başlayan süreçtir. siyah giyindiğin içinde, garipsenirsin ön yargılara maruz kalırsın. saçlarını uzatırsın kız olursun, gay olursun, travesti olursun. metallica, manowar, slayer dinlersin nasıl olur bilmem ama satanist olursun.
hatta geçersin, "rock dinler misin?" diye sorarsın sıra arkadaşına.
"evet!" yanıtını alınca meraklanırsın, devam edersin soru sormaya.
"ne dinlersin?"
"şebnem ferah, duman, teoman."
türkiye'de rock dinlediğini iddia deden insanların daha pentagram gibi efsane bir grubu bilmediğini fark edersin.
hatta yeri gelir, "vay satanist" diye dayak yersin sırf brutal bir nakarata eşlik ettiğin için.
sen dışlanırsın, sırf popüler kültürüm bir parçası olmadın diye.

Çok iyi hatırlıyorum, üzerinde kuru kafaların olduğu deri bir bilekliğim vardı.
dersanedeyiz tabi.
hoca bilekliğimi gördü,
"buraya gel bakayım." dedi.
gittim.
"bilekliğini bana ver bakayım." dedi.
"neden?" dedim.
"ver." dedi, bağırarak.
verdim. olduğu gibi çöpe attı.
üzüldüm ama gıkımı çıkartamadım. bağırarak "bir daha bu tarz şeylerle bu sınıfa girersen, bozuşuruz." dedi.
tabi çocukluğumdan beri inatçıyım o zamanlar sanırım 14 yaşındayım.
gittim aldım çöpten bilekliği,
çektim siyah tişörtümü, üzerinde "i will kill you" yazıyor.
sınıfa girdim. 5 dakika sonra güler bir suratla hoca girdi.
beni görünce, suratı asıldı birden. beni tahtanın önüne çıkarıp, yoklamayı aldı.
benim adım gelince "burada" dedim ancak beni takmadı bile.
sonra, herkesin gözünün önünde "demek bana meydan okuyorsun." dedi.
beni herkesin gözünün önünde bi ton aşağıladı, "senin gibiler şöyledir böyledir. bir bok değilsin falan." diye. -sustum.
ama işin dozu kaçtıkça benimde sabrım taşıyordu.
en sonunda, "dersanedeyiz lan! neyine güveniyorsun sen?" diye suratına bağırdım.
kolumdan tuttu zorla müdürün odasına götürdü adi herif.
müdürle bir şeyler konuştular, annemi babamı çağırdılar.
dersane sözleşmesini fes edip beni dersaneden attılar.

özetle efendim, türkiye'de siyahı benimsemek böylesi körpe sonuçlar doğurabiliyor. ama hala, seve seve metallica'da dinliyorum. cem karaca'da.

sözlerime hayko cepkin'in sözü ile son vermek istiyorum.

"ben gözümü siyaha boyadım diye beni eleştirdiler,
ya kalbini siyaha boyayanlara ne demeli?"

edit: bu enty'i eksileyen insanların bile, bahsettiğim kesime dahil olduğu gerçeği ile yaşıyorum. siktir et (gelsin eksiler.)
Bir metalci olmak kadar zor değildir.