türkiye de faşistlerin dokunulmazlıkları

orta yerde hiç bir şeyi ispat etmekle mükellef olmadan, muhafazakar kimlikli insanlara saldırabilen ve hukukun bu gibi bünyelere hiç bir şekilde işlememesi halidir.

muhsin yazıcıoglu maraş katliamına katılmış, bak sen, kim nerde görmüş nerden biliyor, hangi hayvan bu iddiayı dillendiriyor oda belli degil, sol diye bir degiden sızan irin gibi gözüküyor bu haber,
be vicdansızlar, bu insan 5.5 yıl hücrede toplam 7 sene askeri darbe mahkemesinde yargılanmış ve bu sürede en agır işkencelere maruz kalmış bir insandır sucsuz bulunup çıkmıştır hapisten, sizlerin agababalarınızın hapisinde işkence görmüş yargılanmış bu yigit hakkında hala nasıl konusabilirsiniz? nasıl hangi dinle hangi imanlar hangi vicdanla?

(bkz: türkiye de solculara kötü muamele)

devletin, mit aracılığıyla, komünistleri, ve gerçek yurtseverliğin getirdiği anti-emperyalist bilince sahip olan insanları ortadan kaldırmak için her dönem her şekilde kullandıkları şahsiyetlerdir faşistler. bu nedenle devletin, istihbarat teşkilatının koruması altındadırlar bunlar.

faşistlere yapılmış en büyük aldatmacadır. günümüzde özellikle ülkücü camianın pek çok ileri gelenleri zamanında devlet tarafından kullanıldıklarını beyan etmişlerdir. hem kendilerine hem karşı tarafa da yazık etmişlerdir ama iş işten çoktan geçmiştir.

o dokunulmazlıklar devletin bunlarla işi bitince bir güzel geri alınmıştır.

anlatılmak istenenle anlatılan şeyin tanımı ironinin tanımı olsa gerek. türkiye'de faşistlerin dokunulmaz olduğu doğrudur ama bu muhsin yazıcıoğlu'na laf edenlere hukukun işlememesiyle değil, bilakis muhsin yazıcıoğlu'nun parti kurup milletvekili olabilmesinde vücut bulur. gerçekten faşistlere bir şey olmuyor, parti kurup milletvekili falan oluyorlar, alparslan türkeş olur muhsin yazıcıoğlu olur..