türk insanının karşılaştırma hastalığı

dünya'nın her yerinde varolan bir şeyin, türkiye'de hastalık seviyesine gelmiş olmasıdır. büyüyor efendim, durduramıyoruz.

ana malzemesi alex de souza'dır ayrıca bu karşılaştırmaların. bir tarafa alex'in adı yazılır her daim, karşı tarafa da her kimse artık. ve google fighta giri.. yok lan böyle değildi galiba..

bu durum,hayata dair gerçekleri ve iyinin standardını belirleme konusunda önkoşul olacak güce sahip olan,eldekininin niteliği ve niceliği konusunda bilgi edinme şartıdır.

senin pisiklet kaç vites diyen çocuk bu işe çok erken yaşlarda merak salmışlığının getirisini, ileride; baba senin alet mazotlu mu? sorusunu sorma düzeyine erişme şerefine nail olarak kullanacaktır.kıyas yoluyla bir tek sahip olunan şeyin nitel durumu hakkında bilgi edinilmez.bazen başkasının sahip olduğu şeylerin işlevini merak etmek adına, kendimize ait olan şeylerle karşılaştırmaya çıkarır,dünyadan habersiz, mukayese ikliminin efsunkar nefesine bırakırız kendimizi..
benim hanım pek güzel yemek yapamaz,gibi, sanki karşısındaki; benimki süper yemek yapıyor dese,adamın eşine atlayacakmış gibi bir niyetle servis ettiği (bkz: zarf atmak) senin hanım nasıl yemek yapıyor sorusuna cevap bekleyen adamın o yemek yapamayan eşinin tek problemi yemek yapamama değildir.zira kendisine ait, bir adet, kıyas yöntemiyle eşini ıskartaya ayırma planına sahip bir koca vardır.
onu bununla kıyasla,şunu ötekiyle kartşılaştır ve bu metodla gerçeği-iyiyi bul gibi, toplumsal davranış belirleyici kıstaslardan hareketle,lan olum porno filmlerdeki adamların aletlerinin kocaman olmasının sebebi ilaç içmeleri,yoksa seninkiinden,benimkinden bi farkı yok,yalanını kendini rahatlatma vesilesi olarak kullan.yok öyle karşılaştırarak hayatı doğru yaşamak adına kendine ait olanları temize çıkarma terbiyesizliği..

vay arkadaş ya kıyaslama yapılmadan durulamıyor türkiye'de. özal bu tayyip'ten iyiydi, ya da ismet inönü varken chpp böyle miydi? bunlar büyük adam laflarıyken şimdi de gençlerde başladı bu hastalık. matematik hocası fizikçiden iyi. karşılaştırdığın şeye bakar mısın lütfen? dersler farklı insanlar farklı. kırmızı başlıklı kız da kurttan iyi. zararın neresinden dönülürse kar bak azizim. hani diyoruz ya bu ülkede yaşanmaz, meyve veren ağacı taşlar bu millet. o milletin içinde sen ben de yok muyuz acaba. hem sen bi yerlere yazıp sesini de duyurabiliyorsun. anadolu'da liseye başlayan kardelen ayşe'nin yerine kim konuşacak?

insanları ya baş tacı yapma, ya da yerin dibine sokma alışkanlığına doğru götüren bir illettir.

anneni mi daha cok seviyorsun yoksa babani mi sorusuyle başlar hemen her birey hayatına.

sonra büyür büyür sözlüğe el atar. karşılaştırma yapanları bolca gördüğünden artık kendi de karşılaştırma yapar.

(bkz: burkina faso kızları vs izmir kızları)
(bkz: tekel işçileri vs maden işçileri)
(bkz: sercan yıldırım vs batuhan karadeniz)
(bkz: gheorghe hagi vs harry kewell)
(bkz: sıdıka vs geniş aile)

bunlar ve bunlar gibi binlercesi...

parayla ölçülebilen nesnelerde belli bir kriter aramaz türk insanı. karşılaştırma olsun kafidir.

-kaç para verdin o telefona?
+300 lira.
-nee! olm malsın lan, o paraya 200 simitle 200 gazoz alırdın.
+gotume mi sokcam lan onca şeyi?
-düşün işte!

genellikle anneler tarafından yapılır.

+ bak sema hanım'ın oğluna. senin aldığın puana bak, bir de onunkine.

KÜÇÜK YAŞTA SiDiK YARIŞTIRMA, ÇÜK ÖLÇME GiBi ABUK SABUK ÖLÇÜTLER VE BENiM BABAM SENiN BABANI DÖVER, BENiM ANNEM SENiN ANNENi OKŞAR, BENiM AÇACAĞIM SENiN KALEMiNi AÇAR GiBi iPE SAPA GELMEZ MEGOLOMANYAKLIKLAR YAPTIĞINDAN, KEMiKLEŞEN BENiM BiLMEMNEM, SENiN BiLMEMNENE ON BASAR MANTIĞI ÖMÜR BOYU SÜRMEKTE VE HASTA iNSANLAR KENDiLERiNE MALZEME ARAMAKTADIRLAR.
ATATÜRK BiLE ELLERiNDE OYUNCAK OLDU. BENiM MUSTAFAM, SENiN KEMALiN, ONUN ATATÜRKÜ, BERiKiNiN PAŞASI, BiR DiĞERiNiN ATABABASI SÖYLEMLERi SAYESiNDE, ATATÜRK OLABiLMEK KAVRAMININ iÇiNiDE BOŞALTTIK HEP BERABER. ADAMA SOLCU DiYEN VAR, SAĞCI DiYEN VAR, PEYGAMBER YERiNE KOYAN VAR, TOPRAK KABUL ETMEDi DiYENE KADAR DENSiZiNi BULABiLiRSiNiZ. KiMiSi AJAN DiYOR KiMiSi LAWRENCE NiN TA KENDiSi DiYOR, KiMiSiDE ALÇAKÇA BETON KEMAL DiYOR. LANET OLSUN BIKTIRIYORLAR iNSANI, SiDiĞiNiZDE BOĞULUN DiYCEM, KÜFÜR EDiYOR DiYECEKLER. KOY VER GiTSiN.

- sen bizden vazgeçersin,
- hayırrr... sen bizden vazgeçersin...
- hayır ben senin vazgeçmenden korkuyorum,
- bende senin...

gördün mü bak...

(bkz: ruşen amcanın oğlu sedat)

hayatta en sevmediğim 3 şeyden biridir.

diğer ikisi için (bkz: hulusinin üçlemeleri)

nefret edilesi, psikoloji bozan hede.en çok karne günlerinde meydana gelir, komşunun çocuğu yada en yakın arkadaşla karşılaştırılır.

en büyük illetlerden biri. bazen birilerini dinlerken kulaklarımda tıkanma oluyor gıcık karşılaştırmalarda beynim direk savunmaya geçiyor kulaklarımı tıkıyor. geç de olsa bağışıklık kazandım ama önceki çektiklerimin hesabını kim verecek peki.
gıcık olduklarımdan seçmeler...
dünyada bulunan en zeki kadınlardan biri.
bak ali, ayşe 100 almış sen neden alamadın.
nın karısı çok güzel... nın ki mal gibi.
futbolcu mu ... mı.
kızları ... ankara/izmir... kızları.
dizi ... dizi.
aynı tarifle ... da kek yapmış ama olmamış sen ondan yapma. direk bir de sonuç çıkarma yok mu, bak bak belki onun vanilyası bayattı, fırını kötü sevgisini katamamış alla alla.

ulan beş parmağın beşi bir değil ama ayrı yetenekleri var, onları aynı hizaya sokmaya çalışıyorlar yarış yarış ya da bir kalıp içene sokmaya çalışıyorlar insanları, tabi o zaman idare etmek daha kolay ya. sen busun sen şusun sen şunun gibisin. deli etmeyin adamı hastalıklı illet insanlar ben öyle değilim lan işte.

kimi zaman,

'ben seni, senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum'

şeklindeki garip ifadelerle ortaya çıkar ki yergi midir övgü mü anlayamazsınız.

çocuk olursun, anneni mi daha çok seversin babanı mı?
kardeş olursun, abini mi ablanı mı?
öğrenci olursun, o hocayı mı bu hocayı mı?
asker olursun, o komutanı mı bu komutanı mı?...vs.

bu hastalıklı karşılaştırma durumu böyle uzar gider.

bi keresinde tırmanıyoruz, kayalık bi yerde boz bir yılanla karşılaştım, bu karşılaşmadan
tedirgin olan yılan geldiğim yere doğru gitti ben de arkamdam tırmanan arkadaşa, sana doğru boz bir yılan
akıp geliyor dikkatli ol dememle birlikte, 'kara yılanı mı daha çok seversin boz yılanı mı?' demesin mi...
nevrim döndü, 3 bin metrede elim ayağım titredi, o sinirle çekip pıçağımı bu luzumsuzun ipini kestim bağıra bağıra gitti aşağıya, göt lalesi.

ailede başlar efendim.
komşunun oğlunun hep bir adım önde olduğu kapışmadır.

Iliskide kavga nedenidir her gun bir doz alinir.