bugün

insanımızın ilanı üzerinden nerdeyse 100 yıl geçmiş olmasına rağmen yeni rejime ayak uyduramamasıdır. Kardeşim lider olmak isteyen insan her yönüyle bilinmeli araştırılmalı liderlik özellikleri var mı para hırsı var mı ayrı ayrı incelenmelidir. Ayrıca osmanlının yaptığı gibi önce bir ilde vali olarak ya da Büyükşehir belediye başkanı olarak görev yapmalı ardından o koltuğa oturmaya hak kazanmalıdır. Peki ya bizde durum nasıl bir soru üzerinden değerlendirelim:
kardeşim kime niye oy verdin?
ajsja: rte çünkü namaz kılıyor
jdhdj:rte imamhatip mezunu olduğu içün
jshsh:rte abi adam iyi konuşuyor
jdhd: db adamlar kürtleri temizleyecek
uamsk:db: beleş çay veriyorlar
ksçsj: kk adam atatürk diyor
ksısns: kk sadece chp olduğu için

beyler kusura bakmayın da bu ülkenin hiç abartısız yüzde ellisi bu kafada daha bi 20-30 yılda bu kafa iyileşecek gibi görünmüyor.
(bkz: benim tohammil sifır sifır sifır)
türk insanı aslında demokratik insandır. fakat demokrasi kelimesi öyle bir tanıtıldı ki, öyle bir anlatıldı ki, "demokrasi geldi geleli" türk insanı demokratiklikten uzaklaştı. türk insanı derken sadece ırk falan olarak bakmayın, herkese bütün vatandaşlara, bütün millete söylüyorum.

demokrasi nedir, biliyor musun kardeşim? halil ibrahim sofrasıdır. herkes aza çoğa bakmaz oturur sofraya bir şeyler katar, sonra hep birlikte yenir, içilir, hoş sohbet edilir. kuru soğan koyan da sofraya oturur, kazanla çorba dağıtan da. ama şimdi nasıl? "bizim mahalledekiler sofrada daha fazla, diğerleri yemesin, biz yiyelim.", "o sadece soğan koydu dalga geçer gibi, kalksın sofradan." falan.

demokrasi budur güzel kardeşim. sofrada her şeyi birlikte paylaşmak. büyük küçük herkesin birbirine saygıyla konuşabilmesi. yüzde 1 ile yüzde 50 nin eşit olması. neticede hepimiz yüzde 99 uz ve yüzde 1 in çıkarı için didişiyoruz nedense.

bak 1.5 seneyi geçti gezi oldu olalı. sen hala kuyruğu dik tutmak için, iki tane provokatörün polise taş atması olarak bakıyorsan, ne geziyi ne demokrasiyi anlamamışsın demektir güzel kardeşim.

sen dindar insansın. peygamberlerin hikayelerini bilirsin. "sadece çoğunluğun dediği olur" diyorsan o zaman sen nemrut'tan yanasın demektir, sonuçta ibrahim tek kişiydi, herkes nemrut'tan yanaydı. bütün peygamberlerde durum bu. demek ki bazen sadece çoğunluğun peşine takılmak yerine diğerlerinin de ne dediğini en azından bir dinlemek gerekliymiş.

türk insanı özünde demokratiktir. köy odasında delisinden imamına herkes konuşur. ama ne geldiyse bu "demokratlardan" (!) geldi başımıza.