bugün

çok ilginç bir anı yaşamama vesile olmuş söz öbeği. şöyle ki;
bir gün yine tekirdağ'dayım, genç olduğumuz zamanlar, kanımız kaynıyor tabi, tekirdağ gibi ufacık yere ne yapılır ki, oradan oraya gezip duruyoruz. zaten sabit bir yerde durmak mümkün değil, kafayı yersiniz mazallah. neyse, yürüyoruz öyle çarşıda, aylağız.. böyle bir topluluk gördük, birbirleriyle dalaşıyorlar falan, ama bir kavga yok o an itibariyle, sadece tartışma söz konusu. fakat olay giderek kızışıyor, dolayısıyla canım halkım hemen toplanmış olay yerinde, "ne olacak acaba?" diyor içinden belli ki. küfürler havada uçuşuyor falan. o esnada tartışan dayılardan birinden esaslı bir küfür geliyor. dayılar diyorum çünkü yaşlı başlı adamlar kendileri. bu küfürün üzerine biz de "tamam" diyoruz. "şimdi allah ne verdiyse girişecek adam". fakat karşı taraftaki göbekli ve psikopat yüzlü amca* direk sonuca gitme yolunu seçiyor ve yanındaki genç çocuğa diyor ki;

-ahmet tüpü getir!

neyse ki bunu duyan çevre sakinleri olaya bir el atıyorlar ve ortalığı yatıştırıyorlar. bu da böyle bir anı işte, atsan atılmaz satsan satılmaz..*