bugün

ulkemizi net ortaminda elestiren gavurlara karsi savunmaya gecise baslama cumlesidir. az ingilizce bilindiginden devami getirilemez.
iskoçya'da erasmustayım. Sağlam bir bara girip glasgow rangers-celtic maçını izliyoruz. Glasgow'un orta sahasında tugay Kerimoğlu oynuyor. Bar da celtic taraftarlarının barı bu arada. Maç başladı, bizim tugay yardırıyor. O yardırdıkça da celticliler "two gay" falan deyip dalga geçiyorlar. Ben de kafam viskiden duman olmuş cık cık çekiyorum anlasınlar diye. Gerçi sonra öğrendim adamların kültüründe cık cıklamak yok. Cık cık cık... Neyse tugay maçın ortalarında galatasaraylı olmasından mütevellit kendini bir pozisyonda yere atıp takımına haksız yere penaltı kazandırdı ve gene haksız yere celticli bir oyuncu kırmızı kart gördü. Bunun üzerine bardaki bütün celticliler hurraaaaaa başladılar bir küfür kıyamete. "fucking gay", "fucking turk", "fucking muslim"... Benim tabii kafa attı, Gümüşhane çocuğuyuz sonuçta. Elimdeki scotch şişeşini barın aynasına atıp gürültüyü kestim önce. Kalabalık hışımla bana dönünce tırstım elim ayağım dolaştı. Birden Gümüşhane'nin o kadar abartılacak bir şehir olmadığı geldi aklıma. Benden az evvelki hareketimin yanıtını bekleyen kalabalığa "this is not real islam" dedim ve insanlar yaptığım saçmalığın şokunu atlatamadan sanki celtic'e çalınan penaltı yüzünden kızmışım da o yüzden tugay Kerimoğlu'na sövüyormuşum gibi yapa yapa bardan dışarı çıktım. Evet gerçek islam bu değil.
ingiliz müslümanlarının sürekli kulalndığı cümle olabilir.
Sorry mario but the true islam is in another world !
(bkz: Real)
(bkz: True)
olmayan ingilizcemle anladığım cümledir.

(bkz: iman gücü)