bugün

sütyen askısı sevenler ve sevmeyenlere ,

yaklaşık bir hafta önce başımdan geçen olayın etkilerini üzerimden atamamamın verdiği üzüntü ve elem duyguları ile,
buraya yazmak belki bir çare olur dedim.
her şey mine'nin suçuydu aslında. tam bankadan çıkarken mine yine süzüle süzüle masamın önünden geçerek
'iyi akşamlar' dedi, iyi akşamlar mine hanım dedikten sonra, ağzımın suyu masaya damlarken bir yandan da
engel olamadığım emmeli gömmeli fantezileri kafamda canladırmaya başlamıştım ki, son anda kendimi toparladım ve
eve gitmek için bankadan ayrılırken, yine mine'nin bacakları geldi aklıma, kısa boylu olmasına rağmen bu kadar güzel
bacaklara sahip olmasını anlayabilmiş değilim, bacak dediğin uzun olunca ince olunca güzel olur, ama bu mine'nin
bacakları öyle beyaz öyle pürüssüz ki, yaz aylarında güneşlenirken onlara nasıl krem sürdüğünü hayal ediyorum bazı zaman
gişede müşterilerin numaralarını yakmak yerine, ödeyecekleri doğalgaz faturaları değil mine'nin bacaklarını nasıl
yağladığını düşünmek beni daha da mutlu ediyordu her neyse, mine hakkında ahlaksız düşüncelere sapmadan önce,
metroya bindim.

hala bankada yükselemediğim için altıma bir araba çekememiştim, metroda kalabalık zamandı, altıya doğru
herkesin işten çıkma zamanıydı, ilk gelen metroya binmek istemedim, gerçekten pis insanların arasında kaliteli
takım elbisemin üzerine kokuşmuş nefeslerini vermelerini istemedim, diğer metro daha iyiydi, arkadan bi önceki
vagona bindim, biraz ilerledim, iki üç durak sonra metro sakinleşmeye başladı, oturan yolcular ya uyukluyor ya da
facebookta özlü sözler paylaşıyorlardı, şöyle bir baktığımda ne kitap okuyan bir genç ne de seksi bir kadın vardı,
lanet ettim şehre , daha sona yanımdaki uzun saçlı kız yanıma yaklaşıp;
- pardon sütyen askım çıktı takar mısın dedi ?
+ ( alla alla bana mı diyor lan bu bengisu diye düşünürken )
- şey yardım eder misin, şurdan sol tarafı takacaksın deyip sırtını yanaştırdı , elimi atıp sol tarafına taktım
askısını , siyah sütyen demek dedim göz ucuyla baktıktan sonra, daha sonra saçlarını sırtına indirip,
- teşekkür ederim dedi, gözlerimin içine bak baka , ederim derken de m harfini uzattı sanki ya da bana öyle geldi
bilemedim.

tanışsam mı acaba kızla ,yok ya cool göründün işte oğlum, sanki her gün metroda sütyen askısı çıkan kızlara yardım
eden bir centilmen havası verdin, halbuki bilse elinden başka bir şeyi beceremediğini, taktırır mıydı o sütyen askısını
sana, camdan yansımasını keserken ister istemez göğüslerine bakmaya başladım, normal bir göğüsten bir tık
büyüktüler galiba, dönüp kıza ; metroda sütyen askısı taktırmak dışında elletiyor musun demek istedim,
onun yerine gülümsedim sadece, daha sonra ne var lan sor işte diye kendimi gaza getirip , taktığım askıyı
çıkarmama ne dersin beybi deyip beline sarılsam mı acaba diye senaryonun altına imzamı atıyordum ki ,
kulağımı ve ensemi kaşıdım, biraz gömleğimin yakasını serbest bıraktım, sıcak mı oldu burası dedim biraz sesimi
duymasını isterken, başını öne eğip güldü, şerefsiz karı beni baştan çıkarmak istiyordu, ama ben mine'nin
bacaklarına ihanet etmeyecektim, canım mine'nin bacakları,
inerken haddinden fazla sinirlenmiş, bir sütyen askısı ile beni tahrik edeceğini mi sandın lan dedim,
dönüp herkes bize bakıyordu, mine'nin sütyen askısı daha güzeldir seninkinden kızım dedim, başını kaldırmadı,
kapılar kapanırken bir kere daha bağırdım, sütyen askısına vazgeçer miyim lan ben mine'nin bacaklarından dedim.
güvenlik bana doğru gelirken diğer tarafa yönelip, metroya da , mine'nin bacaklarına da küfür ede ede eve geldim.
yine taze fasulye vardı , ona da küfür ettim.