bugün

sevinç ve üzüntünün bir arada yaşandığı durumdur.

çocuk kaybolmuştur ve gözyaşları içinde annesini aramaktadır. attığı küçük adımlarla ve küçük boyuyla annesine kavuşma anıyla yanıp tutuşmakta, ama bir türlü o mutlu sona ulaşamamaktadır. filmlere konu olacak türden o sarılma anını yaşamak adına içindeki heyecanı yaşatmaktadır.

ama "ya bir daha onları bulamazsam" korkusu bütün hücrelerini sarmış, onun korkusunu da yaşadığından göz pınarları kuruma noktasına gelmiştir. kendisini gören diğer market müşterileri ya da çalışanları hemen danışmaya götürürler ve isminin anons edilmesini sağlarlar.

baba belki o sırada çocuğunun annesinin yanında olduğunu düşünmekte, annesi ile çoktan güzel bakım setlerinin cazibesine kendini kaptırdığından, çocuğun nerede olduğunu bilmemektedir.

işte o sırada isim anons edilir. babanın belki ilk an dikkatini çekmez. eğer arabasının başına o an bir iş gelmiş olsa ve plakası söylense hemen anlar ama, çocuğunun adını ilk başta duymaması olasıdır. çünkü buna hazır olmadığından, pek umursamaz. anca ikinci anonsun ardından farkeder ve hemen çocuğun annesinin yanına gider.

çocuğun bu sırada duyduğu üzüntü, sevince dönüşür. çünkü ismi anons ediliyordur. koca markette onun adı yankılanmaktadır ve annesine er ya da geç kavuşacağını bilmektedir. kavuşmasa bile kurtlar tarafından büyütülen orman çocuğu gibi, market çalışanları tarafından büyütülen müşteri olacaktır.

sonunda anne ile oğul kavuşurlar ama anne hemen azarlamaya başlar "bir daha sakın yanımızdan ayrılma" der. çocuk ise "anne yan taraftan gidip şokella almamı sen söylemiştin" der.

kâh güldük, kâh üzüldük, kâh gözyaşlarına kapıldık. süpermarkette, çocukların kaybolmaması dileğiyle..