bugün

Dun gece ruyamda bir yaratik gordum yaratik demeye bin sahit ister o kadar igrenc ne kadar igrencsin ya deyip ruyadan uyandim su an iki saatte kendime zor geldim eger seytan bu kadar cirkinse hakikatten onu gormemek icin omrum boyunca namaz kilabilirim hani benim kedilerim nerde gece ruyama girerlerdi onlarla uyanirdim bu ne bicim bilincalti arkadas.
ilkokulda sınıfın en güzeli bizim mahalleye geliyordu. sanki bana aşık gibiydi. yeğenler filan vardı.rüyanın sonlarına doğru naz yapıp gitti. uyandığımda küfür ettim.
marmara denizi kıyılarında bi hotelin plajinda oturuyorum. bi ara Atatürk Havalimanından ucaklar kalkmaya başlıyor ama bu ucaklarin sadece kafa, Kokpit kısmı var. ben dehşete düşüyorum anlam veremiyorum derken bi tane daha, bi tane daha.. bir kac tanesi denize cok yaklasiyor sonra tekrar havalaniyor, ucup gidiyor gozden kayboluyor. derken en sonunda bir tanesi kontrolunu kaybedip tam da önümde suya gomuluyor. ucak kendi hızıyla onumdeki iskeleye kadar surukleniyor. ben pilota bir şey oldu mu, öldü mü, yaralandi mı diye korku icerisinde beklerken pilotun kahkahalar attığını gördüm. bir kişi hemen suya atladı kokpitten çıkmasına yardim etti. ben de karaya çıkmasına yardim ettim. pilot yabanciydi. havlu istedi. etrafta bulamadim. koşa koşa hotelin icine girdim havlu istemek icin. ben havlu alana kadar pilot arkamdan gelmisti ve kendisine bir de havlu bulmustu.. ucakta herhangi bir sorun olmadığını bir anlık bi el/ ayak kaymasiyla suya gömüldüğünü söyledi. devamında uyanmadim ama ne olduğunu da hatirlamiyorum. hayırdır inşallah.
neden gördüğümü anlamadığım ve daha yeni uyandığım bir rüyada;

yeni bir eve taşınmışız, ilk görüntü pencereden baktığımda kocaman bir ağaç var ve ağacın ardında iki yol var. daha sonra işte bize birileri gelmiş ama hep 0-6 yaş grubu, evin garip bir balkonu var, balkon arka bahçeye eğimli, bir kısımdan sonra üç beş merdivenle iniyorsun bahçe kısmına. neyse biz bu çocuklarla oturuyoruz, kuzenim falan da var ama balkon eğimli olduğundan çocuklardan biri aşağıya uçuyor resmen sandalyeyle, aşağı gidip alıyoruz ama yine çocuklar kayıyorlar, herkes kayıyor merdivende ve ben içeri geçiyorum, bir oda var ve içinde bir dolay var aynalı ve aynaların olduğu yerde arapça yazılı işlemeler var, sonra sinemaya gidiyorum, çıkışta markete uğrayıp yoğurtla tereyağı alıyorum, bu sırada gözüme algida nın yeni çıkmış dondurmaları erişti(bu yıl çıkanlar değil, daha farklı) ve dolaba bakarak karar veriyorum acaba hangisini alsam diye neyse elimi uzattım alacağım ama dondurmaların ambalajı yok, yanımda da kasiyer vardı dolaba yaslanmış etrafa bakınıyor, dedim kaç oldu bunların ambalajı yok, içeriyi arayayım ben dedi bıyıklı bir adam hışımla geldi, kaç saattir seni izliyorum falan diye daldı bir kavgaya tutuştuk, bu arada kasanın yanına millet doluşmuş ben de diyorum rezaleti gördünüz mü almıyorum dondurma falan diye milleti örgütlüyorum, kasiyeri de herhalde tanıyorum ki samimiydim, ona da şu tereyağını kafana geçirirdim ama erimiş diyerek oradan çıktım, ileride bir market gördüm aldım dondurmayı ama marketin dönüş yolunda hava baya kararmış ama geldiğim yoldan dönmüyor gibiydim, eve gidebildim mi bilmiyorum. sonra görüntü dedemlerin evine geçti işte akşam oturuyoruz falan ama aslıdan o dedim torunu olmayan kuzenlerim var evde, gariplik olacak ya. onların evinin yolunun karşısında ufak bir bakkal vardır, eskiden işliyordu ama yıllardır çalışmıyor öyle duruyor, arkasında da uzun ağaçlar vardır oranın, neyse biz kapı girişindeyiz ve bu bakkala arka taraftan bir ışık yansıtılıyor, bir döner koltuk koymuşlar, elinde gitarlı bir çocuk, ben içeri gittim ama bir baktım millet telaşa geldi, gerizekalı oradaki ağaçları yakıyor, bu arada alevler dedemin ağaçlarından yola yakın olanına bile sıçramış, sonra biri elinde yangın söndürücüyle gelip söndürdü, ama bu arada annem adama atarlanıyor, ne oluyor diye, adam da sırıtık sırıtık yenge bak şu karşıya kebapçı açıyoruz sana satış yapmam bak diye çıkışıyor(satmazsan satma), sonra sofraya oturduk, kuzenim kardeşime öğüt veriyordu ama orada uyandım.
millet ne kadar uzun uzun rüyalar görüyor amk ben saçma sapan şeyler görürüm onları da unuturum anında.
Cinsel içerikli olmadığı sürece çoğunlukla hatırlayamadığım rüyalardır.
rüyamda yaşlı bir cadı beni kaçırmıştı.evinde haps ediyordu.pencerenin dibine biri gelip bana kurtulusumun yolunu söyledi.kurtulmam için yabancı bir şairin şiirlerini okumam gerekiyordu. şiirleri telefonumun internetini açıp ezberlemeye çalışıyordum.o esnada yaşlı cadı içeri girdi kaçış için planimi anladı telefonumu aldı dışarı fırlattı.o esnada başka rüyaya geçtim.ne saçma mi. sensin saçma.
bazı zamanlar dizi gibi sürüp giden rüyalardır. şu an yeni bir diziye daha başladım sanırım.*
rüyamda güzel güzel yaşarken whatsapp'tan bir isim (bu isim bildiğimiz bir isim değil, nickname gibi bir şey) bana mesaj yolluyor. tabii şu an ismini tamamen unuttum, ancak aynı isim başka bir gün gördüğüm bir rüyada bana yine whatsapp'tan aynı şekilde mesaj yolluyor.

kimsin sen oğlum? bir dahakine yakalarsam kalktığım gibi bu ismi bir yere not alacağım. manyak gibi dolaşıyorum bunun yüzünden.
Görmek istedikleri değildir çoğu zaman.
Dun gece ruyamda kediden kaciyordum bilincaltim geri geldi galiba.
gecen hafta bir ruya gormustum. dar sokaklari olan bir yer. tam hatirlamiyorum tabii, dar ama. onumden bir kiz yuruyor. saclari kisa. arkasindan gidiyorum ben de. asigim ama hemde korkutuk. ertesi gun bile etkisi devam etmisti. kendimi birisini seviyor gibi hissetmistim. bir daha gormedim o ruyayi.
Kalabalık bir cadde üzerinde küçük bir kız çocuğunu arıyordum. Siyah kadife bir elbise giymişim filan. Koşturuyorum. Kirli sakallı bir adam beliriyor karşım da. Tek sorusu " din ile aran nasıl? " cevap vermeme fırsat kalmadan kız çocuğu sesleniyor başımı çevirip kıza bakıyorum. Kız yok adamda yok.
bugün güzel bir rüya gördüm. bu bari çıksın sözlük. gelsin gidenler..
çizgi romandan, bilim kurgu filmlerinden çıkmışcasına insanı yerinden hoplatan bazı bazı dram dolu senaryoya sahip rüyalardır. nasıl bir sanatçı kişilik isem rüyalar bile deli dolu.
aytaç mafyaoğlu bana cigar sariyordu.
Islam neferi recep Tayyip Erdoğan hocamızı gördüm. Çiçekler içerisinde beni tavaf etmeye goturuyordu sonra gözyaşları ile uyandım.
Kendimi denizin ortasında bir gemide buldum. Kaptan şu iglo fish fingers reklamında çıkan adamdı. Gemide yalnız değildim. Benimle beraber 7-8 kişi vardı. Bize üzeri örtülü bir sepet getirdi ve yere bıraktı. Örtüyü kaldırdık. Sepetin içerisinde pompalı tüfekler vardı. "Alın vurun." dedi. Ben neyi vuracağımızı bilmiyorum tabi ama baktım etraftakiler silahları almış denize doğrultmuşlar bile. Geminin etrafındakı denizkızlarını biz tüfekle vuruyoruz, iglo fish fingers ci amca fileyle ölü denizkızlarını tekneye alıyor. Bu denizkızlarını geminin içindeki kıyma makinesine atıyor. Makinenin diğer ucundan iglo fish fingers çıkıyordu. Bize de ikram etti, teşekkür ettik. Yemin ederim yatmadan önce nesquik li süt(tadı güzel, istediğim yaşta içerim arkadaş) dışında birşey içmedim. Neden böyle bir şey bana denk geldi bilmiyorum.
78 yaşındaki anaannem evleniyordu. Ben bile güldüm uyanınca. swh
en basiti dün gece gördüğüm;

önce ilkokul arkadaşlarımla birlikteydim ama lisedeydik, teneffüste sohbet ediyordukduk. Sonra kantinden çıktık bir dağın tepesindeydi okul ve eve giderken dağdan aşağıya kayıyorduk. Biz karların üzerinde kayarak aşağı inerken etraftan kurtlar çıktı ve bizi kovalamaya başladı. Bir anda karların olduğu kısım bitti ve yeni bitmiş taze, ıslak çimenlerin üstünde koşmaya başladık. etrafıma baktım, benden ve kurtlardan başka kimse kalmamıştı. çok korkuyordum ve kurtlar beni köşeye sıkıştırdı. yerden bir taş aldım ve kurtlara attım, ardından bir silah sesi ve kurtlar kaçmaya başladı. birinin peşinden koştum ve onu köşeye sıkıştırdım. kurdun gözünden bir damla yaş düştü ve onu ağlarken görünce önünden çekildim. O da hızlıca gözden kayboldu. Artık hava tamamen kararmıştı ve tek başıma kalmıştım.

ağlayarak uyandım, pek kabus sayılmaz.
Bu gece gördüğüm rüyadır. Sevdiğimi sandığım birinden vaz geçiyordum. Çok gerçekçiydi herşey. Ellerim yüzümde ağlıyordum gözyaşlarım o kadar gerçekti ki ilk defa böyle sini gördüm. Rüyamın sonunda elimde sigara onunla konuşmaya çıkıyordum dışarı. Burda da beni rahat bırakmadı şerefsiz lisede ki okul müdürüm çıkageldi rüyama sigarama laf söyledi bırak gideyim dimi işim var. Sonra dışarı çıktım sigaramı içemeden sevdiğimi göremeden uyandım. Tekrar uyumaya çalıştım amma olmadı kötü bir başlangıç yaptım yani pazartesi gününe.
allah belanı versin müdür burda da çıktın karşıma.
mutluydum hem de çok, mutlu uyandım. erken uyandırdı biraz. o konuda kırgınım.
hayırlara vesile olsundur.

diskodayım, karşımda güzel bir kızla kesişiyorum,

bar kısmına geçtik,

barmenden bir su istedim,

verdi,

bardağa bir baktım içi buz dolu,

"ne yapıyorsun" dedim barmen "aklın başında mı"

herhalde yanadı yanıma yanaştı,

gömleğimin üst düğmesini açtı,

fırsat bu fırsat aman kaçırma sırası geldi artık söyle ona.

bu arada bi anlam kayması oldu galiba,

barmenle sevişmişim gibi bir hava yarattım.
seloyu gördüm .keleşli adamlara beni vurdurmaya çalışıyordu . göz hasmını tanır .
Birçoğunun ıslak olduğu rüyalardır.
bilinçaltımın ne kadar ibne, ne kadar pislik, ne kadar adi biri olduğunu gösteren rüya olmuştur. sonunda korkudan ter içinde uyandım. anlatılabilecek gibi değil. freud mreud yalan arkadaş, yok olamaz. bence bunlar hep kafanın yorulmasından oluyor, o da ne yapacağını şaşırıyor tabii. neyse ki gerçek değilmiş. tabii bazı kısımları gerçek olsa olabilir bak onlar ibneliğe girmiyordu.