bugün

Tam 4 buçuk yıl bir ilişki için uğraştım.ne kadar sıkıcıyım allah'ım.
bayramın ikinci günü notları :

mis gibi modern zaman bayramı şeyediyoruz bu bayram.
hava hayvan gibi sıcak olduğundan en güzeli oturup film izlemek kardeşler komşu çocukları filan.
garibim anneciğim de komşuları gezmiş herkese uğramış eline de bi poşet vermişler şeker doldurmuşlar her gittiği yerde.
tabi artık çoluk çocuk gelmediğinden artık bu aşamaya geçmiş bu iş.
neyse poşeti alıp şekerleri ayıkladık.
kahveliler ve sütlüler benim.

sonra efendim bir kaç yeni nesil çocuk zilimizi çaldılar.
şekerliği alıp açınca kapıyı ne deseler beğenirsiniz.
efendim biz şeker hastayız şeker kabul edemiyoruz.
hoca da durur mu yapıştırmış parayı.
not : gerçek hikaye.
Açık oylama yaptıktan sonra gelen " seninle şu konuda tartışmıştık şimdi artı oylamışsın teşekkürler " tarzı mesajlara " kavga ettiğimizi hatırlamıyom olom ondan olmuş kes " demek yerine " tabi ki, objektif olmaya çalışıyorum rica ederim ihihi " diyorum sözlük.

(bkz: ben gavat mıyım sorunsalı)
Fark etmeden tacize maruz gitmişim seneler önce,hala inanamıyorum.
hayatımın dönüm noktasındayım.
sanırım olacak ama umarım olmaz..
olur mu ki.. korkuyorum çok. yine hayal kırıklığı yaşarsam ya?
yalnız ölme yemini edersem ya?..
gezmek, güzeldir.
Ben seni çok sevdim. Beni unut, bunu sakın unutma.
sıkıcı.
Kendi kıyısızlığımın ücra körfezinde balığa çıkmış gibiyim.
Ama balığı susuz bırakacak insaniyetim yok üzerimde.
Tabii her şey sembolik oldukça.
Zaten ne net ki ?
Kafamızın içinde altı ay yazın gelmesini bekleyen kral penguenler gibi duran sorular netlik kazanmak yerine belirsizliği cevaplıyor durmadan.
Peki ya bunca şey hiçbir şey ifade etmiyorsa ?
Süslü cümlelerle kandırılıyorsak ?
Her neyse.
Her neyse yaşar bir gün son nefesimizi kirletecek virüsler.
bize kendimizi değerli hissettiren sevdiğimiz insanlar için ya da karşı cins için "bunu sadece bana değil herkese yapıyor olabilir" düşüncesi çok kötü, bu güvensizlik problemini aşamıyorum aşacağımı da düşünmüyorum.
yirmi üç yaşında üniversite mezunu ve askerliğini yapmış bir insan olarak yeni yeni insanlarla kaynaşıyorum. bohem dolu asosyal yıllarıma acıyorum sözlük aslında hayat ne kadar da güzelmiş.
benden 2 yaş küçük bir erkek kardeşim var. küçüklüğümüzden beri birbirimizin arkadaşı olduk. habire evde dip dibe takılırdık. sinir stres doldukça birbirimize girerdik. o küçük olduğu için pek bir şey yapamazdı. bunu kabullensin isterdim ama o yenilgiyi kabullenmeyecek kadar inatçı bir çocuktu. ben çıkar çarşıya giderdim o evde durur bi yere gitmezdi. eve döndüğümde hiçbir şey olmamış gibi kaldığımız yerden devam ederdik muhabbete. sülale, komşu, arkadaş çevresi, kim varsa dilindeydik. böyle böyle yıllarımız geçti. sonra kardeşim şehir dışında devam etti liseye. bir sene sonra da ben üniversite için başka şehire gittim. sene de 1 ay bile görüşemiyorduk neredeyse haftasonları falan telefonlaşıyorduk ama baya konuşuyorduk. evde olduğumuz zamanlarda da oturup oyun oynuyorduk. yaz günü parada yok. evde pinekleye pinekleye geçti yıllar. 5 sene liseden sonra eve döndü. hafta içi üniversitenin yurdunda hafta sonları evde oluyordu. bir sene sonra da ben döndüm. kpss kursuna gittiğim için sabah çıkıp akşam eve dönüyordum. daha önce en azından birlikte film izleyen oyun oynayan biz onu bile yapamaz olduk. benim kpss telaşım bitti şimdi onun yaz okulu var. bir fırsatını bulsam da birlikte bir şeyler yapsak diyorum ama hep bir engel çıkıyor zaman bulamıyoruz. tekme tokat kavga ettiğimiz, kafasını yere vurduğum, elime makas sokan (bok vardı aq insan gibi gibi davranamazdık) kardeşim her hafta sonu yurttan eve gelip gidiyor. ne zaman evden gitse moralim bozulur. ağlamaklı olurum. hıyarın itin tekiydim. hep öyle oldum. hiç ağabey olamadım. şimdi olmak istesem de olmuyor. o tren çoktan gitmiş. herhangi bir saygısızlık yapmaz ama muhabbetimiz uzaktan uzağa. öylesine. ortamdan denk geldiği arkadaşı gibi. çünkü adam gibi yakınlaşacak abi kardeş olmayı geçtim arkadaş olarak bile kaynaşacağımız ortamı hiç bulamıyoruz. biraz da o resmiyet çizgisini aşarsak yine bi yerlerde birbirimize patlar kavga ederiz ve bu sefer öyle çocuksu da olmaz diye korkuyoruz. bu yazıyı buraya kadar okuyan birisi varsa umarım ne kadar pişman olduğumu ama artık bunun hiçbir önemi olmadığını anlatabilmişimdir.
Bu gece yegenimle koyun koyuna uyuyoruz gerci onun da uykusu cok hafif oldugu icin uzak duruyorum bu arada benim uykum cok fazla hafiftir ben uyurken kimseyanimda gizli bir sey konusamaz mesela herseyi duyarim kapinin acilmasi bile beni uyandirir hata alarm caldiginda daha calar calmaz sesi bile gelmeden nerdeyse alir kapatarim bu cok kotu bir sey.
Ben trollüm ve troll olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü trollük benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
yanında, yakınında "dostum, ailem, sevdiğim" diyebiliceğiniz biri yok ise, en yakın "yakın" olduğunuz insanlar ile aranızda kilometrelerce mesafe varsa ve bayramlaşmanız telefondan ibaret ise bayram pek bayram gibi olmuyor.

sevdiğim bir insan, akıl hocam bu gün telefonda bana dedi ki; yanında sevdikleriniz varsa sana her gün bayramdır.

bu gün bana bayram değil sözlük. içimi size dökeyim dedim.
Mutluyum.korkuyorum.
itiraf ediyorum.Kuzenlerimi kiskaniyorum. Çünkü benim yapamadigim bir cok seyi onlar kolaylikla yaptilar. 22 yasindayim. Bazen bazi seylere cok gec kaldigimi dusunuyorum. Sorumluluklarim var. Ve ben o sorumluluklari birakip kendi hayatimi duzene sokamiyorum.insanlar genc yaslarinda hep aileleri tarafindan yonlendirilirler. Keske ailem beni anlayip bana biraz destek olsalardi. Kendimi dusunemedim. Yapmak istediklerim icime sigmiyor. Bazen patlayip parcalara ayrilacagimi dusunuyorum. Her sey guzel olabilirdi. Ama olmadi. Neyse boyle iste...
Evde tek basimiyim.. Evdeyim ve tiestoyu izliyorum televizyonda. Biri beni vursun.
Çok sevdim ama dayanamıyorum artık dengesiz duygularıma. Attığın son mesajda belirttin zaten..daha doğrusu kişiliğime laf ettin. Bilmediğin o kadar çok şey var ki ama biliyorum artık yolun sonuna geldim, hissediyorum.

Bilmiyorsun ama içim yanarken içtiğim buz gibi sudan geriye kalan son yudumdan daha az olan hislerimi sundum sana..sen ise o bardakta son damla dahi bırakmadan, ben gözÜnün önünde yanarken suyu dökmekle kalmayıp Üstüne o bardağı tuzla buz ettin..

tamam şimdi gidebilirsin amk. hatta fuck off.
Şöyle bir torpil olsada güm güm patlatsam küçükken kuzenimle pazar sabahı oturduğumuz sitede torpil patlatmıştık balkondan yakıp yakıp atıyorduk kapıya polisler gelmişti sonra biz yapmadık dedik annem beni dövmüştü.
bayramları sevmiyorum. bayramlar, eğer düzgün bir aileye sahipseniz güzeldir. yoksa diğer günlerden bile beter olabiliyor.
Yine isviÇre'yi özledim, deliler gibi... ben buraya ait değilim yahu
Ya hiç et yemeyen kalmasın ya da bu bayramlar hiç yaşanmasın.
biraz önce havaalanindaydim memleketimin. 20 25 gün kadar dinlendikten sonra artık tatilim bitmişti ve donuyordum. su an da istanbuldayim ama aklim o havaalaninda. memleketimin o yari deniz yari dondurma kokan yazlarini tam da o anda icimr cekebildim. bunca gun neredeyse her aksam disarda yeni yapilan sahil yolunu gezmistim ama bu kokuyu simdi sacma sapan bi beton yigininda duydum.. ah sevgili yazar kardeslerim. tam gitmek uzere. duymak istemeyeceginiz bir şeydi emin olun. hala icimde o duygu. oyle bir simariklik yapabilme hakkim olsaydi donmezdim oradan. mutlu gunlerimin kokusuna daha ne zaman ulasabilirim ki?
içtikten sonra başım dönünce sorun yok da, gözlerimi kapattığım anda 3 kat fazla başım dönüyor düşüyorum amk. o yüzden sarhoşken uyuyamıyorum başım dönüyor yattığım yerde midem bulanıyor.
güncel Önemli Başlıklar