bugün

Uçarken aynı zamanda kitap okuyabiliyorum sözlük.
annem ''hadi kalk kızım mısır patlat.'' dediğinde o anın büyüsüne kapılıp mısır patlatmayı bilmediğimi unutmuşum. tencereye yağı döküp mısırı içine atıp patlamasını bekledim. oley pişti dediğim anda ise evin heryeri yanık kokmuştu.
nefret ettiğim halde ahmet kaya dinlemeyi çok seviyorum.
Şu an çok kızgınım. Mat. Test kitabımı çalan kimse allah belasını versin! sınav çıkışı niye alırsın senin olmayan şeyi eşooleşşek! Erkeğin teki de canımı fena sıktı yalnız kalsak boğarım onu herhalde,lakayıt p.ç.
9-10 ay geriden gelen bir bilinç altım var sözlük.
düğün öncesi hiç böyle olmamış olmasına rağmen
son bir kaç haftadır ya kendi düğünüme geç kalıyorum
ya kuaför bulamıyorum ya kilo almış oluyorum.
dün gece yine gelinliğimi giymiş bir yandan brokoli pişiriyorum
bir yandan da kuaför arıyorum merdiven altı 3. sınıf bir kuaföre gittim
güzel yapamayacağına kanaat getirip kendi düğünüme yapılmamış saçla katılıyordum sonra.
Final haftası ders çalışasım gelmiyor. Yarın muhtemelen büte kalacağım dersin sınavına gireceğim. Sabaha kadar ağlamak istiyorum a dostlar.
çok kıskancım sözlük. birisi hakkında fikrini beyan etse dahi gözüm dönüyor. kıskançlıkta aşka dahil bence.
bugüne kadar seviştiğim kızların biri hariç hepsi sarışındı. e bugüne kadar sadece iki kızla seviştiğime göre. demek ki bir sarışın bir de esmer kızla sevişmişim.
tam bir egoistim. korkarım ama doğru söylüyorum. bazı şartlar böyle olmak zorunda bıraktı beni.
Sadece kahve ictigim zamanlar geliyorsun aklima....Oyuzden kahveyide az icer oldum...Soranlara midem agriyor diyorum...Senide kahveyide cok severdim oysa...yada oyle sandim bi ara ....En kotusude bu aslinda...Bilirsin beni sevgim gibi nefretimde gucludur...hos nefretimde yok artik...en cokta bu koyuyor bana..."Sevgine ihtiyacim yok "desemde ....inanma bana ...Ben yinede " seni unutmayi "ogrettim "bana"......Sen yinede beni sakin "sevgisiz"birakma......
facebook ve twitter'ı kapadım sözlük. elimde bi bu bide instagram kaldı ki ordada yazı yazıp sağa sola ahkam kesemiyorsun.

şimdi kürek kemiklerimin arasından enseme ordan kulaklara giden bir yanma var.

vay serhat biz ne hale gelmişiz.
bazen yaşıyo muyum yoksa görmek istemediğim bi rüyanın içine sıkışıp kalmışım mı anlamıyorum sözlük. freddie mercury gibi sormak istiyorum bazen. is this real life or is this just a fantasy?
korkma titre. ne anlam geldiğini anlayamadığım slogan korkma üşümü demek isteniyor yoksa başka bir anlam mı anlayamadım. titremek korkunun işaretidir ve üşümenin bana bu sözün ne anlama geldiğini biri anlatabilir mi? bediüzzaman ne anlatmak istiyor ?
bazen tüm insanlıkla köprülerimi atasım geliyor.
burada küfür ettiğim biri oldu. evet tam da şimdi ettim.
bacaklarımdaki problem gün geçtikçe artıyor. iyice ağrı yapmaya ve belirginleşmeye başladı varislerim. doktora gidecek ve takibini yaptıracak zamanım yok. şiştiği için de kötü görünüyorlar hep. lisedeyken dalga geçerlerdi benimle bu yüzden. bu yaşımda doğru dürüst etek giyebilmiş değilim, vadem dolsa artık.
istanbul'da yaşıyor olmama rağmen yine istanbul'da olan okulumun yurduna çıktıktan sonra iki ay içerisinde, yıllarca şehir dışından gelip istanbulda kabak çiçeği gibi açıldığını söylediğim yurt kızlarından birine dönüştüm.
Bir bayır vardı hatırlar mısın, sahilden dönerken hani. Mavi bisikletlerimizi tek elimizle sürmeye çalışırken bir yandan da çilekli dondurmalarımızı yerdik. Bazen otobüsler korna öttürürdü, biz neye uğradığımız şaşırırdık seninle.
Hatırlar mısın bahçenin en dibinde henüz olmamış erikleri nasıl da yerdik. Olmamış üzümleri nasıl hüpletirdik ekşi ekşi.
Tombalalarımız vardı bir de. isim-şehirlerimiz, bomlarımız. Kardan adamlarımız, su savaşlarımız.
Sahilde tam da orada durmuş minicik ellerinle bana uzattığın çekirdekler, oraya ne zaman gittin en son. Anılara. Ne kadar güzel bir çocukluk geçirmişiz meğerse. Bayramlarda tatiller de görürdük birbirimizi. Karneme bakardın hatırlar mısın matematik hep 4 olurdu ve sen bir gün 5 olacağına inandırırdın hep beni. Parka gidip oyun oynamazdık biz. Dereyi izlerdik. Bir keresinde çimlerden bir yüzük yapmıştın bana. Şimdi ben hiç yüzük takamam bilir misin. Solo testlerimiz vardı, hani Memduh’tan aldıklarımız. Ne oynardık be! Sen hep yenerdin beni nasıl olur da bir taş bırakırdın hep.
Şimdi bakıyorum sana. Sen. Evet, sen ne zaman büyüdün be adam?
Itiraf ediyorum senden utaniyorum sozluk.kirkyilda bir bi gireyim biraz nostalji filan yapayim iki entry okuyayim diyorum bi bakiyorum dagitmissin herbiryerini seviye meviye hak getire amman kimseler farketmeden beni kacayim moduna sokuyorsun insani.ayip be ayip adam ol az.
kadıköy rıhtımda erik satıcısının yakında bekleyen sokak çocukları vardı. bir tek eriğe bile mutlu olabilecek çocuklardı. lakin seyyar satıcı çocukları görmezlikten geliyordu. birkaç paket erik alıp çocuklara dağıttım.
içlerinden birisi abi ben hepsini yemeyeceğim, evde kardeşim var ona götüreceğim dedi. o an cevap veremedim. sigara yaktım ve hala merhametimi kaybetmediğimi anladım.
edit: sadece çocuklara karşı, çünkü çocuklar masumdur. biz ise kirliyiz hem de haddinden fazla.
Babama olan düşmanlığım günden güne kat kat artarak büyüyor. Bir insan neden babasını en buyuk düşmanı olarak gorur ki?
hepimiz birer baligiz ve bize ucmayi öğretmeye calisiyorlar.
yeğenim geldi lan. uzun zamandır ilk kez mutluyum. harbiden bu dünyada en çok sevdiğim varlık bebekler. ehehe şu tipe bak hele, yerim kız seni!
Hem iş yoğunluğu hem de sıcaktan öyle bayılmış durumdayım ki, eve giderken yanlış otobüse binmişim.
Biraz geç farkettim ama farkettim yine de. Akşam akşam iyi tur attım.

Burası da günlüğe döndü ama neyse artık.
Kendimden 15 yas buyuk evli bir kadin beni kendine asik edip terk ederek hayatimi zikti.