bugün

sürekli öss kpss ve türevlerini afedersiniz itin götüne sokan bizlerin sunacağı alternatiflerdir.

ilköğretim ortalamasına göre liseye,lise ortalamasına göre üniversiteye, üniversite ortalamasına göre işe ya da yüksek lisansa alınsak ne güzel olur mesela. işte olmaz güzel kardeşim. kpss'de kopya çekilen bir ülkede tamamen hocaların insiyatifine kalmış bir sistem sıçar. her kurum kendi sınavını yapsa. yani ben liseyi bitirdikten sonra hacettepe'ye başvursam. onlar kendi sınavlarını yapsa daha güzel olur di mi? yine çaktın. ales kpds gibi şeylere rağmen üniversiteler rektör ve yandaşlarının eline nasıl geçiyo sanıyosun. bir de lisans ve önlisansı onların eline verirsek yine sıçarız.

velhasılkelam öss, lgs, kpss(bunların isimleri değişti sanırım) üçlüsüne muhtacız. her ne kadar arada onlarda sıçışlara gelse de ülkece torpil ve kadrolaşma sevdasından vazgeçemediğimiz sürece biz o üçlüye muhtacız.
eğitim sistemi diye bir şey olmasın.
(bkz: bütün kuşları siktik bir leylek kaldı)
direk maaşa bağlasak, kasmada falan okuyup da işsiz olana kadar okumadan işli olsak, ne bileyim bu sadece bir öneri tabi.
sokakta serbest sınırsız.
bundan elli sene sonra ülkenin eğitim düzeyi üniversite olacaktır. her mezun ya da her çalışanın üniversite mezunu olduğunu kabul edersek eğitim sisteminin ne şekilde yapılandırılması gerektiğini daha iyi çözebiliriz.

bundan elli sene sonra da bu ülkede çöpler toplanacak, koyunlar güdülecek, çimler biçilecek ve birileri ekmek yapmak durumunda olacak ve bu insanların hepsinin üniversite mezunu olacağını kabul edersek mantıklı olan eğitim sisteminin kişinin yetenekleri doğrultusunda eğitim alanlarına yönlendirmekten geçmektedir.

bu sistem sınav yaparak değil de daha anaokulunda, ilkokul çağlarında uzman eğitimciler tarafından kişinin yetenekleri ve zekası tespit edilip ilgili eğitim kurumuna yönlendirilerek başarıya ulaşmak mümkün olacaktır.

günümüzde işini ve yaptığı mesleği beğenmeyen ve bu duruma mecbur olan milyonlarca insan var. okumak ya da eğitilmek akabinde insalara yararlı olunabileceği anlamına gelmez aksine virüslü bireylerin yetişmesine zemin hazırlar.
herkes kendine yakışanı giymeli. ayrıca herkesin popisi vardır. ha ben bu şekiğl geyinirim, o bu şekiğl geyinir. buna kimse garışamaz. haydi hayırlı işler.