bugün

uluslar arası deniz sularının en uzak iki mesafesinden bile net bir şekilde görülecek olan gerçek.

çıplak gözle ben bile buradan görebiliyorum o leğende yuğrulan köfteleri, kulağı beton kırma makinası gibi tırmalayan bağlama sesini...

damak tadına hitap eden jambonu ve fransız şarabının akis bıraktığı piyano çalınan evlerin kızları ne gezer burada ki? kezbanların traş olduğu ortamda birde prenses muamelesi görmek isteyenlerin varlığı bile rahatsız ediyor leziz ruhumu...

gerçekten bu kadar varoşluk afrika luga buya kabilesinde bile yok. onlar bile ateş tanrısına ses efenkti vermek için doğanın sesini kullanıyorlar! bizimkiler hala ''Urfalıyam ezelden Gönül geçmez güzelden. Gönlümün gözü çıksın Sevmez idim ezelden'' söyleme derdinde. kızlar gerçekten iğrençsiniz biliyorsunuz dimi..
Yalandir benimki cello caliyo *

edit: ciddi ciddi caliyo mu diyenler var yok artik *
Türk halk müziğini sevdikleri anlamına gelebilir.
Herkesin bir müzik aleti çalabilmesi dileğiyle.