bugün

ufacık bir sıkıntıyı göze alamadığı için hayatın bu en önemli tatlarından bir tanesini hiçe sayan adamdır. adamdır ama tekin adam değildir.

efendim, malum olduğu üzre; simit candır, aynı zamanda fakir döneri, zenginin fakirleri anlama kılavuzu, geleceği parlak müteşebbis adaylarının ilk işi, demli çayın yarenidir ve bünyesinde barındırdığı daha bir çok güzelliği ile bu topraklarda sonsuza dek varlığını sürdürecektir. son günlerde simit üzerinde oynanan oyunları dikkatle izliyor ve bu asimetrik yıpratma sürecinin simit varlığını korumak ve yaşatmaya olan inancımızı daha da perçinleyeceğini kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.(hatlar karıştı farkındayım)

şimdi, tüm güzellikler gibi simit yemenin de bir takım külfetleri vardır. bunlardan en önemlisi ise elbette ki, dökülen susamlar! tek bir simit tüketmek için harcanacak optimum süre (çay ile beraber) 5-6 dakika iken, bu süreç tamamlandıktan sonra geriye kalan susamları işaret parmağı ile toplamak, isviçreli bilim adamlarının yaptığı son araştırmaya göre 7 dakikayı buluyor. bu durumda bazı bünyeler bu sıkıntıyı göze alamadıklarından simit yeme keyfinden mahrum kalırken; başka bir güruh ise susamları çöpe atmayı tercih ediyor. ilk kısımdakilere zaten entry girişinde söyleyeceğimi söyledim ve siz! siz ey medeniyet düşmanı, kalpleri katılaşmış insan müsveddeleri, satın aldığınız her simitte, çöpe attığnız, simitten arta kalan susamlar değil; insanlığınızdan arta kalan kırıntılardır.