bugün

'kadife karanlık'** kitaplarıyla ilgimi çeken yayınevi.
Su Yayınevi Türkiye'deki bilimsel ve kültürel çalışmalar yapan
yazarları içine alan kollektif bir yayıncılık projesinin ürünü olarak
1999 yılında yayın hayatına başladı.
Siyasal zeminin kayganlığının sonucu olarak
yazar kollektifi 2002 yılını görebildi.
2002 yılıyla yayınevi akademik, bilimsel ve siyasal zeminde
yayıncılık anlayışını benimseyerek yayın hayatını sürdürmektedir.
internet sitesinin 'yayın politikası' bölümü:

Su Yayınevi Anne Bak Kral Çıplak! kitabıyla
Türk solunu sorgulayarak yayın hayatına başladı.
Kemalistler Ülkesinde Cumhuriyet ve Diktatörlük'le egemen anlayışı eleştirdi.
Mahir ve Deniz'in yaşam öyküleriyle bir dönemin analizini yaptı.
Nasıl Müslüman Olduk ve Osmanlı Gerçeği ile
müslümanlaştırılmamızın ve Osmanlılaştırılmamızın gerçekleri anlatıldı.
Reis ve Beco ile Susurluk ve perde arkasındaki derin devletin
bu ülkedeki karanlık ilişkilerini gün yüzüne çıkarmaya çalıştık.
Ermeni Sorunu ile ulusal kimliğimizin oluşumunda yaşanan sancıları ve
Ermeni Tabusu ile de bu sancıları atlatmanın yollarını aradık.
Kadife Karanlık ve Söylem ve ideoloji
küreselleşmenin iletişim ağıyla ulusları
kadife bir örtüyle nasıl kapladığını,
bu örtüyü aralayarak okuyucuya sunmaya çalıştık.
Azınlık Hakları, insan Hakları Avrupa Mahkemesi Türkiye Kararları,
Azınlıklar ve Dil ile küreselleşmenin ulus devletlerinin
dil ve kültürlerine müdahalesini anlatırken
ulus-devletlerin kendi içindeki azınlıkların
dil, kültür ve hak ihlallerini ele aldık.
Hasan Sabbah ve Alamut ile yıllardır okuyuculara sunulan
Alamut ve Hasan Sabbah senaryolarını tersyüz edip, tarih ezberimizi bozduk.
Anadolu Bilgeleri ile bu topraklarda yaşamış olan isyancı geleneğin
düşünür ve ozanlarının yaşamlarını felsefelerini ve
iktidarlarla olan kavgalarını anlattık.
Kadın Dervişler ve Toprak ve Kadın kitaplarımızla
kadın bedeninin ve kadın kimliğinin tanrıçalıktan
fahişeliğe kadar uzanan yolculuğunu özetledik.
Behrengi Toplu Masallar, Çocuk Kalbi, Bu Toprağın Masalları ve
Bu Toprağın Efsaneleri ile bu toprağın çocuklarının
küresel kültürün saldırıları karşısında yegane
silahı olacak olan kendi kültürüyle donanarak savaşsın istedik.
Aleviliğin Doğuşu ile yıllardır yazılan ve anlatılanların tersine
alevi kimliğinin oluşumunda islam-içi içsavaşların
bu içsavaşlarda yüzbinlerce müslümanın öldürülüşünün hikayesini özetledik.
kaynak: http://www.suyayinevi.com