bugün

Cinsellik çok ön plana çıktığı için insanı biraz soğutmuş ve kurgu bakımından tuhaf olabilir ama kötü bir film değil. Öncelikle Sion Sono'nun tarzını Suicide Circle ve Noriko's Dinner Table'ı izleyerek anlamaya başlayın. Direk bu filmi izleyen sadece şaşırır kalır. Ama eğer David Lynch hayranıysanız bu filmi direk izleyin derim. Filme gelecek olursak; bir cümleyi unutursanız filme dair birşeyleri kavrayamayacağınız bir film. O yüzden filmde geçen sözlere çok dikkat edin, duyup geçmeyin o tarz bir film değil. Çocukluktan gelen bilinçaltında varolan sapkın duyguları bastıran ailelerimize şükür, buradaki aile (Gozo) onu dışarı vurdurup olağanlaştırıyor. Bu da çocukta ağır psikolojik sorunlar yaratıyor. Bunun sebebi ise kapitalist dünyadan Japonya'nın da payını alması olarak gösterilmiş ve filmin sonlarına doğru özgürleşme olarak adlandırılan visual-kei akımına değinmiş. Sono hangi tarafta bilmem ama filmleri gittikçe aşırılaşmaya başlıyor. Klasiktir ama ne yapalım; ben onun sanatçı kişiliğini seviyorum...