sozlukculerin sorgusuz muhalefet hastaligi

Hangi sözlüğe bakarsanız bakın, karşınıza çıkacak artık kronikleşmiş hastalık çeşididir.

Şimdi ben bu sözlükte yeni bir yazarım evet, yeni yazar olmamın sözlük tecrübesizliğinde olan birisi olmadığım anlamına da geldiğini belirterek. Konuya giriş yapıyorum.

Öncelikle şunu biliyorum ki, sözlük insanlarının yaş ortalaması 18-22 arasında dağılım gösterir. (-18'leri saymıyorum bile)

Güce,popülizme ve hüküm edenlere karşı olan bir duruş sergilenir. Örneğin, bugün tüm sözlükleri dolaşın geçen haftanın en beğenilen entrylerine bir göz atın. Birbirine o kadar yakın sonuçlar göreceksiniz ki, zannedersiniz tüm türkiye böyle düşünüyor. Hayır. Daha liseden yeni mezun olmuş demokrasi, oligarşi'nin ne anlama bile geldiğini tahayyül dahi edemeyen bir takım ufaklıkların, başörtüsüne, hükümete, vs. vs. karşı yorumlarını okuyun tamamiyle sürü psikolojisini göreceksiniz.

Çünkü, siyaset ile uzaktan yakından alakası dahi olmayan nice genç taze bünye burada bir ana muhalefet partisi lideri ruhunda açıklamalar yapmasının tek dayanağı popüler kültür denilen illettir.

Popüler kültür denilen olgunun özellikle insanları "cool", "elit", ve alkışlanası bir duruma getirdiği izlenimi yıllarca bu topluma empoze edilmiştir.

Her yerde "özgürlükçü" duruş sergileyen kavramın, nasıl oluyorda kendisi gibi olmayanların özgürlükleri gasp edildiğinde sessiz kaldığını göremiyorlar anlayabilmiş değilim. Bunu görmek için çanak açılarını 180 derece açmak gerekiyor galiba.

Bir diğer duruşta, popülizm'e karşıdır. Örneğin, Şahan'ın entrylerine bir göz atın. Bu tüm sözlükler içinde geçerlidir. ilk popüler olmadan önceki şahan gökbakar'a düzülen övgülerin yerini dikkat şahan çıkabilir'le çıtası yükselen şahan'a karşı yukarıya kaldıran ellerin yere sertçe bıraktığını göreceksiniz. Bu sözlükçülerin iki yüzlülüğüdür. Rahatsız oldukları şahan'ın duruşu hareketleri değil, şahan'ın popüler olmasıdır.

Bu örnekler elbette ki çoğaltılabilir. Ama şimdi biraz dürüst olmalıyız. Burada zevkine, düşüncelerine tapılası insanı oynayabilmek adına, kişiliğimizden ödün vermelimiyiz?

Elbetteki bir çok yazarın düşünceleri oldukça nettir. Benim bahsettiklerim ise kulaktan dolma genel sözlük eğilimine katılma psikolojisidir. Buradaki iki yüzlülüğü, örneğin "recep tayyip erdoğan" başlığına herhangi birisinin en ufak dahi olsa olumlu bir entry girmesinin neticesinde geçen haftanın en kötü entrylerine uğurlayan zihniyettir.

işte bu sürü psikolojisidir ki sözlüklerin samimiyetsizliğini bizlere sergileyen durum. Kendi düşüncesi dışında hayat süren insanların aldıkları nefesten bile rahatsız olan asıl gizli yobazlardır benim derdim...