bugün

"devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış." siyasetin tanımı tam olarak budur. burada ki en dikkat çekici unsur "özel" olmasıdır. yani toplumsal değil. bu işle uğraşan kişilerin özel görüş ve anlayışları siyasetin olmazsa olmazıdır.

ülkemizde ise durum siyaset halka kadar inmiş ve özel bir görüşü olmayan kitleler sırf siyaset yapmak adına idol benimsedikleri liderlerin görüşlerini kendi düşüncelerini savunur şekilde ifade etmeye çalışmaktadır. durum böyle olunca ortada çok seslilikten ziyade bir kesim yada bir partinin tabanda ki savunucuları konumundan öteye gidilememiş, halk politize olmuştur.

ancak vatandaş olarak bizim görevimiz bir siyasi fikri yada karakteri savunmaktan ziyade vergi vererek yaşadığımız bu ülkede vergi karşılığı en iyi hizmeti istemektir.

hiç birimiz siyasetçi değiliz. bu yüzden aslında hiç birimizin siyasi bir fikri yok. ve durum itibari ile hiç birimiz refah içinde yaşamıyoruz. şimdi refahı cebine bakıp oooo benim durumum iyi diyenleriniz çıkacaktır. Allah daha çok versin güzel kardeşim ama refah sadece cebinde ki para değildir. yada bindiğin araba, yada oturduğun mülk. refah bu ülkede ki huzurundur, ülkede yayınlanan ve okunan kitap sayısıdır, bilim adamlarının icadı, sanatçının eseridir, çiftçinin mahsulü, işçinin alın teridir. refah gece uyandığında ertesi gün değişmeyen gündemdir.

bu yüzden lütfen artık şu siyasetçileri korumak adına taşıdığınız şu yüklerden kurtulun. sağı, solu, türklüğü, kürtlüğü, aleviliği,sünniliği gözetmeksizin insan olma, koşulsuz olma, kardeşçe yaşama ve en iyisini isteme güdüsüne sahip çıkalım. siyasete hizmet etmekten vazgeçip siyasetin bizlere hizmet etmesini isteyelim.

biliyorum zor. ama imkansız değil. seçimlerden sonra seçileni gönül rahatlığı ile alkışlamak bence her vatandaşın hakkı.