bugün

istanbul Yüksek Tahsil Gençlik Derneği'nin yayınladığı "Siverek" adlı dergi için Yılmaz Güney'den de bir yazı istemişler. O da "Siverek'li Olmak" başlığı altında aşağıdaki satırları yazmış...


***
"Bir gün nereli olduğumu sordular.

- Babam Siverek'lidir dedim.

Siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.

- Nerdedir bu Siverek? Dediler.

- Siverek Napoli'nin kazasıdır dedim.

Düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.

- Biz italya'yı çok iyi biliriz. Yanlışınız olmasın. Napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

Siverek italya'da olsa bileceklerdi. Sıverek Urfa'nın bir kazasıydı. Urfa da Türkiye'de bir şehirdi.

Bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, Fransa'yı bilirler. Çinistanı, Falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. Dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. Onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. Falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler.
Onun için namuslu bir insan, doğup büyüdüğü toprağın insanını bilmek, onun kısmetine düşen acılara ortak olmak zorundadır. Onun için doğduğu yere, dünyadan pencereler açmak, oraya ışık götürmek, ora halkının bilinçlenmesini sağlamak zorundadır. Memleketinden kopmuşları, bozulmuşları uyarmak zorundadır. Bugün Siverek gibi unutulmuş, kendi kaderine bırakılmış yüzlerce yer vardır Türkiye'de, gelişmemiştir, gelişmeyi sağlayacak imkanlardan uzaktır."