bugün

değişik meslek gruplarına karşı hükumet adına uygulanan bir uygulama, hekimlere uygulanmış bitmiştir sırada öğretmenler mi var bilinmez.

hekim herkes için var, hekime yapılan itibarsızlaştırma herkese yapılmıştır.
hükumet bazı dinozor hekimler(hepiniz bilirsiniz kim bunlar) yüzünden yeni mezun hekimleri genç hekimleri alaşağı etmiştir;
ondan sonra acilde hekim dövülür, hekim öldürülür ses çıkmaz niye ama o paracı money money.

tüm bunların sonucu malpraktis davalarıdır, ve inanın zor ameliyatları artık hiçbir hekim yapmak istemez bilir ki ameliyat risktir ve kapıda avukatların beklediğini de bilir;

e sorarım öyleyse böyle bir durumda hasta ne yapar hekim ne yapar, bekler; ölmeyi.
(bkz: imzamızı nereye atıyoruz)
sistematik itibarsızlaştırmanın ilk durağı askeri personel, ikincisi hekimler, üçüncü durağı öğretmenlerdir. dördüncüyü tahmin etmeye gayret edelim.

askeri personele karşı yürütülen ve ergenekon adı verilen komedyayı yıllardır izlemekteyiz. toplumun gözünde asker, paragöz, güç manyağı, dine saygısı olmayan, atatürk'ü putlaştırmış bir kurum olarak çoktan yerini aldı.

hekimler için uygulanan sistematik sindirme ise başarıya ulaşmak üzere. halkın, "zaten 3 sahat çalışıler bir de o gader para istiyoler" dediği insanlar birinci sınıf bilim adamlarıydı. 6 yıllık bir eğitimin sonunda uzmanlaşmak için 2 yıl daha bekleyen çok önemli insanlardı. üstelik dünyaya bakıldığında hiç de geri sayılmayacak bir düzeyde olan hekimlerimiz artık halkın gözünde olmasa da olur mantığında birer devlet memuru.

eğitim müfredatı kendi ellerinde olmasına karşın öğretmenleri az çalışmakla itham edip paragöz gibi göstermek de bu planın bir parçasıdır. tüm dünyadaki meslektaşlarına göre daha fazla çalışmasına rağmen, öğretmen gereken itibarı görememekte. bu da kamuoyuna çarpıklığın sebebinin öğretmenin kendisi olduğu fikrini verir. suçlu bulunduğuna göre yöneten işine devam edebilir. öğretmense kendini savunamayacak derecede yumuşak karınlı bir meslek olduğuna göre dilsiz birinin cinayetle suçlanması işlemi başarılıdır. çünkü memuruna siyaset yapmayı yasaklayıp, memurunun üzerinde kumpas kuran bir devlet idaresi ile karşı karşıyayız.

sanırım dördüncü durak emniyet teşkilatı olacak. bundan böyle bu fikir üzerinde olaylara bakalım derim.
demokratik rejimlerde, hükmeden güruhun işine gelmeyen bir aksiyon çizgisinde yürüyen kişilerin veya grupların cezalandırmasının en temiz yoludur.

Edit: biraz sosyal bilimlerle alakası olan insan bu realitenin farkına rahatça varabilmektedir.