bugün

insanın kendi kendine yaptığı bir eziyettir. olmadık bir ortamda, olmadık bir zaman da karşınıza çıkan sinir bozucu bir ses ya da bir eyleme takılır kalır gözünüz kulağınız çileden çıkarsınız.
misal; sakızını çiğnerken ses çıkaran insanların ağzına ıslak odunla vurmak gelir içimden her zaman. gel gör ki nerde bir sakız çiğneyen insan varsa gelir dibimde çöreklenir. o an dünyada ki bütün sesler kaybolur benim için, tek bir sese kilitlenirim *.. bak hatırlayınca yine sinirlendim.
yurtta ders çalışırken yan masadaki arkadaşın klavyeye dokunuşun düzeltiyorum vuruş, canına okuyuş sesi. bitmez o bir türlü uzar gider.
yattıktan sonra uyumaya odaklanmak yerine musluktan damla damla dökülen suyun sesine odaklanmak. elinizde değildir. tek çare gidip musluğu sıkılamaktır.

edit: lavabonun ya da odanın kapısını kapatsanız da olur.
babamın yemek yerken çıkardığı sesler. çatalı boğazına saplamak istediğim anları beraberinde getirir.