bugün

bir ömrün ilk başlangıcıdır.

tesadüf eseri tanışmıştık bir hastane bahçesinde. elinde 2 çay dizlerine kadar gelen beyaz önlük, esmer, kısa saçlı masum yüzlü bir melek bana doğru ilerliyordu aa ne zahmet ettiniz teşekkür ederim diyerek kaptım elinden çayı o da ne hikmetse gülümsedi ne demek afiyet olsun diyerek yeni bir ilişkinin tohumlarını o an atığının hiç farkında olmadan. böyle bir tesadüfü aklından bile geçirmeyen ben basit bir harekete tav mı oldum yoksa mutluluğa bu kadar hasret miydim anlayamadım. kız ister istemez şaşırdı tabii ama o masumluğu bir ay ışığı gibi yüzüne vuruyordu. konuştuk biraz hangi bölümde çalıştığını söyledi. o yuvarlak kelimeler kuruyordu ben ise muhabbeti uzattıkça uzatmaya çalışan bir satış temsilcisiydim sabahtan akşama kadar tek bir ürün bile satamayan. 1 saatlik öğlen arasının tamamını benimle geçirmişti neredeyse. hadi ben gidiyorum hatta geç bile kaldım diyerek çalıştığı bölüme yol aldı.

damarlarımda akan kanın hızlılığı ve yüreğimdeki kıpırtıların sesini dinleyerek 1 gün sonra çalıştığı bölüme güzel sözler eşliğinde bir çiçek yolladım ardından mesai bitiminde kapısının önünde bitiverdim. tabii kız yine çok şaşırdı. allem edip kullem edip bir kahve içmeye ikna çabalarım sonuç verdi. sanki bir nezaket abidesiydi mübarek yine nezaket gösterip kabul etti. oturduk bir mekana birer kahve söyledik. yaklaşık 10 dakika hiç konuşmadan deniz mavisi gözlerinde mavi tura çıktım adeta bu ne güzellikti yarabbim sanki bir rüyadayım garsonun boru gibi sesiyle irkildim ve öykümüz böyle başladı.
derse geç kaldığım bir günde otostop çektim. aynı üniversitede okuyan şimdiki eşim beni erkek zannederek arabasına aldı. kafamdaki kapşonu kaldırdığımdaysa bayan olduğumu farketti. asılmaya çalıştı, tersledim. aynı hafta içinde bir daha otostop çektim. beni görmüş yine, kendisinden önce kimse durmasın diye konuşa konuşa basmış gaza. sonrasında msn adresini verdi derken hikaye gelişti.
Kucağımda kitaplarla fakültenin önünde merdivenlere doğru koştururken bir anda karşıma çıkıp bana çarpmıştı. Kitaplar oracıkta yere düştü ama ben merdivenlerden aşağı yuvarlandım. ilk şoku atlatınca bir baktım salak kız kitapları topluyor yerden. Lan öküz sokayım kitabına bacağım kırıldı benim bana yardım etsene dedim. Evet haklısın dedi ve hastaneye götürdü beni. Hastanede kaldığım süre boyunca refakatçim oldu. Geceleri beraber çay içerdik o zamanlar. Evet.