bugün

ne menem bi' şeymiş bu arkadaş, yine aklıma geldi! basiretim bağlandı amına koyim, iki kelimeyi bi' araya getiremiyorum.

istanbul'da yaşayanlar için söylüyorum: malumunuz geçen kış biraz soğuk geçti; kar yağdı, üşüdük, ısınmaya çalıştık. ha işte o dönemlerde siz sıcak sıcak evinizde otururup geyik yaparken, ben finallere çalışıyordum. finaller de yanlış hatırlamıyosam 6-14'ü arasıydı. memur çocukları iyi bilir, ay sonları(genelde biri ve on beşi arasıdır bu) meteliğe kurşun atılır. neyse efem, konuyu biraz dağıttım gibi. yamulmuyorsam tarih 6 ocak 2010 ve ben ilk sınava girmek için okuldayım. cepte 15 lira var, bankada 5 lira. peder parayı on beşinde yatıracak. amına koduğumun kyk kredisine de başvurmadık kaç yıldır. sınav da yamulmuyorsam sayısal tasarım'dı. neyse çıktık sınavdan, ulan bi' allah'ın kulu da mı sınav hakkında konuşmaz? işte, sınıfın yüzde doksanı erkek olunca böyle oluyor. her ayın altısını yedisine bağlayan gece, bu ibnelere iki yüz lira yatıyormuş meğerse. "la olum bugün gelin de pes atak la!", "la mal bebe, ahşama gidek de iki bira içek ya la!" konuşup duruyo amını siktiğimin çocukları. bende totalde yirmi lira var, on beşi nakit ve paranın yatmasına da 9 gün var daha. moralim bozuk bi' şekilde eve geldim. para olmayınca çalışma isteği de olmuyor pek. ve bi' karar aldım. sigara bakımından sorunum yoktu o dönem, adıyaman tütünümüz vardı bol miktarda. totaldeki yirmi liramın on beşini barbunya pilakiye yatıracaktım. apar topar evden fırladım ve markete koştum. on beş liraya, sekiz tane barbunya pilaki alıp eve döndüm. kalan beş liram da, acil durumlarda kullanılacaktı. sabah kalkıyorum hazır çorba yapıyorum, sınava gidiyorum. sınavdan çıkıyorum, eve geliyorum, barbunya pilaki yiyorum. derken, 13 ocak geldi çattı. ertesi gün son sınavımız var, kız arkadaşım da o gece bende kalacak(ki bundan benim son saniye haberim olacak). yine uyandım, çorba içtim, sınava girdim, eve döndüm ve son barbunya pilakiyi de yedim.

"ohh amına koyim bugün de doyduk lan!" çıkardım bi' adıyaman yaktım. sigaramı keyifle içerken, cep telefonuma mesaj geldi: "canım bu gece sende kalacağım, yarım saate ordayım."

"şimdi yarrağı yedim işte." on gündür aynaya bakmışlığım yok, tam bi' mağara adamı kıvamındayım. ve yine on gündür mideme hazır çorba ve barbunyadan başka hiçbir şey girmedi. hemen koştum bi' duş aldım, temiz temiz giyindim. on dakika sonra kapı çaldı. aldım içeriye sarıldık, konuştuk, güldük... ama bağırsaklarım beni rahat bırakmıyordu. sessizlik olduğu zaman "röoağor" gibi saçma salak seslerle "aga bi salıver beni be yaa" diyordu. hemen tuvalete koşup ıslah etmeye çalışıyordum orospu çocuklarını. o gün benim için tam bi' işkenceydi. kendimi davul gibi hissediyordum. biri içime neon gazı üflemişti sanki. ateş alsam yeni bi' apollo 11 olacaktım. akşam oldu, uykumuz geldi ve yatağa girdik.
uyuyamıyorum amına koyim! aslında deli gibi uykum var, ertesi gün saat 09:00'da sınavım da var ama. "lan şimdi uyurken, yanlışlıkla tahliye edersek bağırsakları yarrağı yering." filan deyip uyumamaya çalışıyorum. aradan yaklaşık iki saat geçti ve bi' gök gürültüsüyle yataktan fırladım. "noldu lan?" dememe kalmadan, uyuyakaldığımı ve işte tam o şuursuz dönemimde bi' hata yaptığımı fark etiim. sabahın beşinde bi' tamer karadığlı misali çene önde, dudaklar sıkı, ağız dar "ben bi' hata yaptım!" modunda yataktan doğruluyordum. kafamı çevirdim ve kız arkadaşıma baktım. iki göz kapağı ani bi' refleksle kapandı. belki çok doğal bi' şeydi bu ama kendimi çok rezil hissediyordum. sonra kapattım gözlerimi, yatağı saran ani sıcaklıkla mayıştım ve bebekler gibi uyudum.
entry nick uyumunun amına koyan osurmadır.

not: sadece başlık ve nick okunmuştur.
ihtimalsiz olan tek şey var o da sevgilinin çakmak tutması.
sonrasında yorganın altından buram buram osuruk kokusunun gelmesi, salmış olmanın verdiği rahatlık, sevgilinin tepki vermemesinin ezikliği, 'insanlık hali' lafına sığınmak ve daha niceleri...
beraberinde gelebilecek ilginç fantezilerin başlangıcı olabilir.