bugün

sıklıkla başvurduğum ve içimi rahatlatan eylemdir.

öncelikle sevgililer gününün tüketim toplumu yaratmaya yönelik kapitalizmin bir silahı olduğunu düşünüyorum. ama gel gör ki 14 şubat için kuzu kuzu gidip hediyemi de alıyorum. bu bir çeşit mahalle baskısı gibi. senin sevgilinin işyerindeki arkadaşına hediye gelir ve sen almazsan bitersin.

bende içimi rahatlatmak için sevgililer günü hediyemi 13 şubatta veriyorum. hediyeyi verirken " aşkım sana bu hediyeyi içimden geldiği için ve seni çok sevdiğim için aldım. 14 şubat tüketim zihniyetinin bana bu hediyeyi aldırmadığını göstermek için de 13 şubatta sana veriyorum" şeklinde tribünlere yönelik bir açıklama yapıyorum. yaşasın 13 şubat...
14 şubat olduğunda bir kez daha 'bana birsey aldımı acaba' diyen sevgiliyle karşılaşabilirsiniz.
adet yerini bulsun diye yapılan iştir. ticaret kurnazlığıdır. herşeye rağmen olması iyidir zira kimsenin kimseye hediye alacağı yoktur. " ne yani sevgililer günü, anneler günü v.s olmasa hediye almaz mıydık? " diyenler hediye almayan traşçılardır.
birinin doğum gününde gece saat tam 24:00 olduğunda doğum günü kutlama mesajı atmanın bir atım ötesidir