bugün

bir hikaye ile anlatacak olursak şöyledir;

ha şunu baştan söyleyeyim çok güzel hikaye anlatamam.

neyse aga bir tane hatun var çok güzel. bu hatunu da seven bir oğlan var. bu kız çok güzel olduğundan ötürü civardaki bütün ağalar beyler istemiş fakat kızımız malum daha iyilerine layık olduğundan hiçbirini kabul etmemiş. ağadan beyden bahsediyoruz zaten kıçıkırık aşığı ne yapsın bu kız. velhasılı efendim bunu seven eleman kız bunu istemeyince memleketinden göçüyor, yüzyüze bakınca unutması kolay değil diyerekten. aradan uzun zaman geçtikten sonra eleman ziyaret için memleketine geliyor ve kızı soruyor ''evlendi'' diyorlar. eleman merak ediyor tabi acaba kimle evlendi diye. gizlice evinin avlusunu uzaktan gözetliyor, evin içinden afedersiniz yarrak gibi bir adam çıkıyor. adam dışarı çıkınca gidiyor hatunun yanına selam sabah ediyorlar. hatuna seni ağalar paşalar istedi de varmadın bu adamda ne buldun da buna vardın deyince hatun adama:

''anlatacağım ama önce dediklerimi yapman lazım'' der.

''şurada benim gülbahçem var gir oraya'' der ve eleman bahçeye girer. hatun: ''şimdi sırtını bana dön bahçenin ucundan başla ve bana bahçedeki en güzel gülü getir ama asla geri dönme'' der.

bizim eleman başlar gülleri süzmeye, bir tane güzel gül bulur fakat kız en güzelini istediğinden ilerde daha güzeli vardır diyerek güzel gülleri bir bir geçer ve sona vardığında karşısında sadece kırık ve yaprakları solmuş bir gül bulur. eleman mecbur o gülü alır getirir.

hatun: ''gül bahçesi benim hayatımdır, bahçede dolaşan benim, elinde tuttuğun ise benim kocamdır'' der.

ilkokul çocuğu değilsiniz mevzuyu anlamışsınızdır, ibret alın.
Gün gelir, hayatına o kadar insan girer çıkar ki o gerçekten seven adamdan sonra, dikiş tutturmaz hiç bi var oluş, hiç bi bakış, hiç bi dokunuş.
Zaman heyecanını da alır elinden, birbirine benzeyen insanlarla dolar zihni, tıpkısını andıran kelimeler doldurur beyni, ve sorgular o zaman kendini...
Ufaktan düzeltir dikiz aynasını, geçmişe dalar gözleri, geçmişten nefes alır, geçmişe nefes verir, felç olur hisleri..

Insan sevgisinin teri soğumadan, taçlandırmalı sevgisini. Aşk soğutmaya gelmez. Çünkü müsait bi yerde bırakılan aşk, sizi aynı yerde beklemez..
infaz koltuğu filan mı?

erkek seviyor diye kızın da sevmesi şart mı?

allah asıl oyun oynayan yalancılardan korusun.
Hayatina bir pismanlik ve bir keşke daha katan kızdır.belki de bir ömür boyu mutsuzluk.