bugün
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz19
- michy batshuayi15
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı10
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması9
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- anın görüntüsü23
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör13
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- izmirli sude vs karslı rojda10
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var20
- cehaletle mücadele etmek15
- arda güler14
- islamı tartışamamak16
- nervionun kedisi9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı10
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları10
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler21
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- knowledge13
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı10
- arap olmak10
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- pegasus ta çalışan türk düşmanı keko8
- diamond tema28
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi8
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler9
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- saraca silsüpüroğlu15
- diamond tema'nın arnavutluğa kaçması9
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
Geçtiğimiz günlerde Hint bülbülleri üzerinde yapılan bir araştırmanın yayınında kimyasal yollar ile genetik engellemeler sağlanarak sinirsel aktivitelerin baskılandığını ve bu yöntemle ses oluşumunun beyinde nasıl kontrol edildiğine ilişkin bulgulara ulaşıldığı belirtiliyordu.
Beynin Arcopallium bölgesindeki sinirleri genetik yöntemler ile susturan araştırmacılar Hint bülbüllerinin neredeyse tamamen ses üretememe veya kısmi olarak ses üretebildiklerini gözlemlediler. Beynin Arcopallium bölgesinin ses oluşumunun merkezi olduğu daha önceden biliniyordu. Fakat önceki çalışmalardan farklı olarak bu bölgedeki sinirler bir takım gen baskılayıcı kimyasallar tarafından işlevsiz hale getirildi. Bu yöntemle daha önce sadece kimyasallar kullanılarak etkisiz hale getirilen örneklerin aksine sesin tamamen yitirilmediği buna karşın kuştan kuşa melodilerde farklılık oluştuğu rapor edildi. Ayrıca, melodilerin zamanlaması ve sırasında herhangi bir anormallik saplanmadı. Bu teknik sayesinde sinir gruplarının ne kadar doğrululukta baskılanabileceği hakkında bulgulara da ulaşıldı.
insanlarda sesin oluşumu ise bir takım gönüllü ve reflektif hareketlerin birleşimi ile oluştuğu düşünülmektedir. Dolayısıyla bu koordinasyonun sağlanmasında ileri düzeyde gelişmiş sinirsel bir devrenin olduğu bilinmektedir. Araştırmacılar bu sinirsel devrede rol alan sinirlerin hangi ölçüde işlevsel olduğunu anlamak için bir takım kompleks görüntüleme teknolojileri kullanıyorlar fakat bu teknikler ile bölgelerin hangi fonksiyondan sorumlu olduğu anlaşılsa da, bu bölgede görev alan sinirlerin hangi oranda işlevsellik gösterdiğini anlamak çok zordu. Bazen sadece bölgedeki sinirlerin yüzde 5nin aktif halde olması bile fonksiyonu gerçekleşmesi için yeterli olabiliyor. Kimyasal yollar ile yapılan genetik kontrolü sayesinde sinirlerin ne oranda aktivite içinde olduğu anlaşıla biliniyor. Bu tekniklerin kullanılması araştırmacılar arasında son on yılda yaygın hale geldi.
Bu teknik daha önce fareler üzerinde de uygulandı ve sonuçlar Hint bülbülleri ile paralellik gösteriyordu. Temel olarak bu teknikle genetik metotları kullanarak sinir hücrelerini bir ilaca veya kimyasala hassas hale getirebiliyorsunuz, böylelikle kimyasalınızı bölgeye ulaştırdığınızda sadece kimyasala karşı hassas olan sinirleri pasifize edebiliyorsunuz. Bu sayede daha önce bölgesel olarak uygulanan toksinler ile işlevsiz hale getirilen bir çok çeşit sinirlerin yerine, özel olarak hedeflediğiniz sinirleri pasifize edebilir ve onlara kalıcı zarar vermekten de korunmuş oluyorsunuz.
Çalışmada Hint bülbüllerinin kullanılmasının nedeni, daha önce ozellikle ses oluşumu üzerine iyi çalışılmış bir model olması ve beyin anatomisinin çok iyi bir şekilde biliniyor olmasından ötürüdür. Araştırmacılar kimyasallar kullanarak genetik değişiklik sağlayan yöntem ile belli sinirlerin pasifize edilmesi ile ses oluşumunun beyindeki koordinasyonu hakkında bulgulara ulaştılar. Çalışma kendi başına çok önemli gibi görünmese de bu yeni nesil metodun beyin fonksiyonların sinirler tarafından nasıl kontrol edildiğine yönelik daha detaylı bilgileri yakın bir gelecekte araştırmacılara sağlaması bakımından önem taşımaktadır.
Bu çalışma Okinawa Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (OIST), Tsukuba Üniversitesi Uluslararası Uyku Tıbbı Enstitüsü (WPI-IIIS) ve Harvard Üniversitesinden araştırmacılar tarafından yürütülmüştür.
http://www.sciencedaily.c.../2015/01/150126112354.htm
http://onlinelibrary.wile...F069B1F5F5F3042E30.f02t01
Beynin Arcopallium bölgesindeki sinirleri genetik yöntemler ile susturan araştırmacılar Hint bülbüllerinin neredeyse tamamen ses üretememe veya kısmi olarak ses üretebildiklerini gözlemlediler. Beynin Arcopallium bölgesinin ses oluşumunun merkezi olduğu daha önceden biliniyordu. Fakat önceki çalışmalardan farklı olarak bu bölgedeki sinirler bir takım gen baskılayıcı kimyasallar tarafından işlevsiz hale getirildi. Bu yöntemle daha önce sadece kimyasallar kullanılarak etkisiz hale getirilen örneklerin aksine sesin tamamen yitirilmediği buna karşın kuştan kuşa melodilerde farklılık oluştuğu rapor edildi. Ayrıca, melodilerin zamanlaması ve sırasında herhangi bir anormallik saplanmadı. Bu teknik sayesinde sinir gruplarının ne kadar doğrululukta baskılanabileceği hakkında bulgulara da ulaşıldı.
insanlarda sesin oluşumu ise bir takım gönüllü ve reflektif hareketlerin birleşimi ile oluştuğu düşünülmektedir. Dolayısıyla bu koordinasyonun sağlanmasında ileri düzeyde gelişmiş sinirsel bir devrenin olduğu bilinmektedir. Araştırmacılar bu sinirsel devrede rol alan sinirlerin hangi ölçüde işlevsel olduğunu anlamak için bir takım kompleks görüntüleme teknolojileri kullanıyorlar fakat bu teknikler ile bölgelerin hangi fonksiyondan sorumlu olduğu anlaşılsa da, bu bölgede görev alan sinirlerin hangi oranda işlevsellik gösterdiğini anlamak çok zordu. Bazen sadece bölgedeki sinirlerin yüzde 5nin aktif halde olması bile fonksiyonu gerçekleşmesi için yeterli olabiliyor. Kimyasal yollar ile yapılan genetik kontrolü sayesinde sinirlerin ne oranda aktivite içinde olduğu anlaşıla biliniyor. Bu tekniklerin kullanılması araştırmacılar arasında son on yılda yaygın hale geldi.
Bu teknik daha önce fareler üzerinde de uygulandı ve sonuçlar Hint bülbülleri ile paralellik gösteriyordu. Temel olarak bu teknikle genetik metotları kullanarak sinir hücrelerini bir ilaca veya kimyasala hassas hale getirebiliyorsunuz, böylelikle kimyasalınızı bölgeye ulaştırdığınızda sadece kimyasala karşı hassas olan sinirleri pasifize edebiliyorsunuz. Bu sayede daha önce bölgesel olarak uygulanan toksinler ile işlevsiz hale getirilen bir çok çeşit sinirlerin yerine, özel olarak hedeflediğiniz sinirleri pasifize edebilir ve onlara kalıcı zarar vermekten de korunmuş oluyorsunuz.
Çalışmada Hint bülbüllerinin kullanılmasının nedeni, daha önce ozellikle ses oluşumu üzerine iyi çalışılmış bir model olması ve beyin anatomisinin çok iyi bir şekilde biliniyor olmasından ötürüdür. Araştırmacılar kimyasallar kullanarak genetik değişiklik sağlayan yöntem ile belli sinirlerin pasifize edilmesi ile ses oluşumunun beyindeki koordinasyonu hakkında bulgulara ulaştılar. Çalışma kendi başına çok önemli gibi görünmese de bu yeni nesil metodun beyin fonksiyonların sinirler tarafından nasıl kontrol edildiğine yönelik daha detaylı bilgileri yakın bir gelecekte araştırmacılara sağlaması bakımından önem taşımaktadır.
Bu çalışma Okinawa Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (OIST), Tsukuba Üniversitesi Uluslararası Uyku Tıbbı Enstitüsü (WPI-IIIS) ve Harvard Üniversitesinden araştırmacılar tarafından yürütülmüştür.
http://www.sciencedaily.c.../2015/01/150126112354.htm
http://onlinelibrary.wile...F069B1F5F5F3042E30.f02t01
güncel Önemli Başlıklar