sekseninci kattan düşen telefonun ardından bakmak

içiniz burkulur. Telefonu ilk aldığınız gün aklınıza gelir. ilk günler cebinizde nasıl taşıdığınız, aman bir şey olmasın diye yatağa bile fırlatmadığınız günler. Sevgilinizle olan konuşmalarınız, mesajlaşmaşlarınız. Aldığınız iyi ve kötü haberler. Her biri önünüzden film şeridi gibi geçer. En çok da play listiniz ve fotoğraf arşiviniz için üzülürsünüz. Bunların hepsi totalde 3 dakika içinde olur. Aşağı inip telefona bakmak bile gelmez içinizden. işte öyle bir şey.