sartre in varolusculugu

uktecinin notu: bilgisi olan doldursun.

ukteyi veren: alone with everybody (28.03.2008 04:00)

Sartre'a göre Marksizm esas itibariyle varoluşçu bir mantıkla değerlendirilebilir ve değerlendirilmelidir. Marksizm, yapısalcılık gibi kuramcı eğilimlerin iddialarının aksine özünde Hümanisttir; Marksizm hümanizmdir, der Sartre.

Diyalektik Aklın Eleştirisi'nde Sartre, varoluşçulukla Marksizmi karşılaştırarak değerlendirir ve Marksizmin, "çağımızın aşılmaz bir felsefi ufku olduğu" saptamasını yapar. Bir Descartes ve Locke dönemi, bir Kant ve Hegel dönemi, ve son olarak bir Marx dönemi söz konusudur Sartre'a göre. Bu temsilcilerin hepsi, bütün bir kültürün tarihsel ufkunu temsil ederler ve Marx bunların en yetkinleşmiş halidir. Tarihsel bir perspektif olarak Marksizmi kesin bir şekilde önerir ve "insanlık tarihinin tek geçerli yorumu"nun Marksizm ya da Diyalektik Materyalizm olduğunu söyler. "Hiç olmazsa zamanımız için"der Sartre, "marksizm aşılamazdır".
kaynak : vikipedi

sartre varoluşçuluğu bir kurgu içerisine dahil edilme olarak görür. örneğin; Les Jeux Sont Faits kitabında karakterlerin gerçek dünyasından çekip onlara seçim hakkı sunan bir hikaye ortaya koyar. aşka kavuşmanın, onların varoluşlarını iyi irdelemesiyle alakalı olduğunu anlatır. yine gerçekleşen sonucun o kara dünyası, aslında senin kendine dair çıkarsamalarının bir sonucudur. daha pembesi de yaratılabilirdi. seçimlerimizin varlığımız üzerindeki etkisi, bu varoluşu iyi betimliyor bence.