bugün

Her alanda, herkesin gözünde tiksinti ve iğrenme uyandırdığımda, yalnızlığı fethetmiş olacağım demiş
"Baudelaire" kitabında.

Siz ne düşünüyorsunuz?
jean paul sartre' ın, özgürlüğün yolları adlı üçlemesinin ilk kitabı olan akıl çağı adlı eserde, mathieu delarue' nin bir seyahat esnasında fark ettiği özgürlük hissiyle dolma durumudur.
'' özgürdü, her şeyde özgürdü, bütün özgürlüğü üstüne çullanmıştı yine. insan ya da makine olmakta özgürdü, mırın kırın etmekte özgürdü. korkunç bir sessizliğin ortasında, dönmemecesine mahkum, sonsuza dek özgür kalmaya mahkum '' şeklinde yazarak açıklamıştır delarue' nun yalnız özgürlüğünü sartre.
zaten ona göre insan kendini yaparak ilerleme özgürlüğüne sahiptir.
Bağzı konularda fazla derin düşünmenin, düşünceyi zamanla mantıksızlaştırdığı kanısındayım. Şöyle ki: herkesten kendini tiksindirtip, yalnızlığı fethedecekmiş... Bu cümle üzerinde birazcık düşünecek olursak, gerçekten mantıksız olduğunu anlayacağız. insan birkere sosyal bir varlık. Birlik olduğumuzda duygusal ve bilişsel yeteneklerimizi kullanabiliyoruz. Hal böyleyken yalnızlığı fethettin n'oldu yarram? Eline ne geçti ki? Sefil bir yaşamdan başka?

Ayrıca into the wild filminin (konusu toplum normlarını terk edip, bireysel bir yaşamı benimsemek) son sahnesinde, "mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir" der. Yalnız başına ister mutlu ol ister üzgün. Al ananın .mına sok neye faydası var?