bugün

Telefonla konuşurken telefonu aramak. Evet.
(bkz: tasinabilirsarj) sorar :
abi şarjın kaç?
ben: 03.21
tasinabilirsarj : .......
-alo
-alo.
Akşama yemeğim hazır olsun düşüncesiyle sabahtan makarna haşla, sonra bir de üşenmeyip sos yap. Sonra işe git. işten çık eve gel. Lan ben be yiycem derdine düş. Dışardan lahmacun söyle bir ton para ver. Lahmacunun çöpünü atmak için mutfağa gittiğinde yaptığın makarnayı gör. Mal olduğuna bir kere daha kanaat getir!
Asansöre binip 4'e basacağıma 3'e basmam ve bunun farkında olmamam. Katımda indiğimden gayet emin bir şekilde anahtarı deliğe sokmaya çalışmam. Lan niye acılmıyor bu kapı diye düşünürken çıkardığım sese ev sahibinin gelip kapıyı açması. Bir 10 saniye boş boş bakışmamız. Sonra iyi akşamlar deyip merdivenlerden kendi katıma çıkmam. Komşumun hala bana bakması. Çok uzun bakması.
Prizin içinde olan metal cismi çıplak elle çıkarmaya çalışmam. Küçük bir elektrik çarpmasıyla kurtulmam mucize. Küçük çocuğun yapmayacağı salaklığı yaptığım için kendimden utanmıştım baya.
Birinin bana gece yarısı yazdığı güzel bir mesaja, uykulu bir biçimde saçma salakça bir mesajla karşılık vermem. Her şey saniyeler içinde oldu.
Halbuki o kadar mükemmel bir mesajdı ki.. Sonuç olarak: artık mesaj atmıyor. Sağlık olsun.
en sevilen salaklık türüdür. ki bir ömür sürenleri var
Halk otobüsünde iki yolcunun birbirine dönük olduğu koltuklardan birinde tanımadığım kızın biriyle yüzyüze yolculuk ediyordum. telefona dalmışım.
Otobus durakta durdu, kapi açıldı. Kafami kaldırdığımda ineceğim durağın bu olduğunu farkeder etmez bir anda olduğum gibi ayağa kalktım. Kafam yolcuların tutunması için yapılmış olan o demir direğe feci şekilde sert çarptı. Kafamın acısıyla oldugum gibi koltuğa tekrar oturdum. Kız önümde kahkaha atti ama nasil gülüyordu anlatamam. Derhal ikinci bi hamleyle kendimi dışarı attım. Yaşadığım şeyi haftalarca kafamdan atamadım.
Bir keresinde otobüse kart basmadan binmiştim. Artık o kadar derin ne düşünüyorsam, otobüsün orta tarafına geldiğimde otobüsün neden hareket etmediğini merak edip şöföre doğru öne baktım. O da dikiz aynasından bana bakıyordu. Sonra noluyo ya derken kart basmadığımı fark ettim. Gidip bastım. Şöför ağzı açık bana bakarken kapıyı kapattı ve devam ettik.
mecliste sahte hesapla davarlık yaparken yanlışlıkla ön kamerayı açmak.
tırnağı biraz daha keseyim, düzelteyim derken nerdeyse kökten kesmek ve sonrasında bir hafta patisi yarılmış kedi gibi dolaşmak!
Arkadaşla birlikte gittiğiniz alışveriş merkezinde, kalabalıktan beyninizin yanması ve arkadaşınız diye yabancı bir adamın koluna girmektir.
Adam durmaktadır, siz ısrarla o' nu çekiştirmektesinizdir.
Anladığınızdaki utançtan gebermeniz, ebleh ebleh bakışmanız, özürler...
Ya rabbimmm! Hatırlamak istemiyorum!!!
araba kullanırken mesaj yazmak.
elimdeki silgiyi derste sağa, sola, etrafa bakarak aramak...
Masa tenisi turnuvasının olduğu salonda balon patlatmıştım. Turnuva durmuştu raketler de durdu, herkes bana baktı. Ben de gülümseyip çıktım. Utanıyorum.
Başımı kapıya çarpmam.
Koskoca kapıyı nasıl görmedim bilmiyorum.
teknoloji ile birlikte hayatımıza giren ve sonuçları çok vahim olabilen bir salaklık türü: resmi kurumlarca oluşturulmuş whatsapp gruplarına bilumum namahrem fotolar atmak!

saniyelik bile değil anlık!
Telefonunun elinde olduğunu unutup kaybettiğini sanmak.
nefes almam.

her saniye ayrı bi salaklık durumu.
https://youtu.be/AqlSBwfslVA
hocaya yanlış kelime olan "saçmaladınız" diye bağırmak
bunu daha önce de yazmıştım ama bundan daha salak bi şey yapmadım.

umumi tuvaletlerde kapı vurulunca "aloooooooo" diye bağırmak.
Telefonla konuşmaya dalıp nereye gittiğini bilmemek, konuşma sona erince;

- Ne işim var lan benim bu sokakta amk demek.*
Direksiyon hakimiyetini kaybetmek.

Sıçtığınızın göstergesidir.
Yağ ısınmışmı diye elimle kontrol etmek.