bugün

Gsm operatörlerinin kısa mesajla sohbet hatlarında, internetteki sohbet sitelerinde, sohbet odalarında, msn, mirc, irc gibi sohbet programlarında çok sık görülen, adeta klişeleşmiş yalanlardır. Kişi, karşı taraftakinin onu göremiyor olmasından güç alarak, kendi hakkında ucu bucağı olmayan yalanlar uydurur. Genellikle kişi, kendini karşındakinin beğenisine göre şekillendirir.

Örneğin 45 yaşındaki, boşanmış, 2 tane de çocuğu olan, çocukları üniversitede okuyan bir kadın, bu tip bir sohbet servisinde karşısına çıkan çocuğu yaşındaki gence, kendisini 20 yaşında tanıtabilir. Amacı anlaşılamaz olan bu davranış, her yalanda olduğu gibi, pek çok yalanı da beraberinde getirir. Başlangıçtaki amacı sadece zaman geçirmek, yalnızlığını bir nebze olsun unutmak olan kadın, bir süre sonra tecrübesiz genci iyiden iyiye kendine bağlar. Mesela 20 yaşında, fotomodellik yapan, felanca üniversitede okuyan birisi gibi tanıtabilir. Pek tabii, fiziksel özellikleri de tamamen yalandır; 1.80 boyunda, sarı saçlı, yeşil gözlü, 90-60-90 bir hanım kızımızdır. El değmemiştir. Hep hayal edilen o iyi aile kızıdır. Ama, kurban gencin yüzyüze görüşme isteği önceden tahmin edilebileceği için, gereken önlem alınır: Kızımız çok hastadır. Kanser gibi bir hastalıktır genelde bu; amaç ise hem en korkunç hastalık hastalık oluşudur, istendiği kadar duygu sömürüsü yapılabilir, hem de işler birden yoldan çıkarsa ve yalanlar ortaya çıkacak duruma gelinirse, sanki ölmüş gibi bir sahne yaratabilir, son bir darbe de böylece vurulabilir.
Sürekli hastanelere gider, tahliller yaptırır sözde. Veya efendim, ameliyatlar olur. Öyle ya da böyle, genç uzak tutulur. Amaçlanan şey gerçekleştirilmiş olur, her mesaja yanıt verecek, her dilendiğinde arayabilecek, 7/24 telefonun ucunda olan bir kurban elde edilmiştir. Yalanlar üzerine kurulu olan bu tip çarpık ilişkiler, mümkün olduğunca sonuna kadar sürdürülür, senelerce belki. Gencin hayatı karartılıncaya değin. Ve bir gün hiç bir şey denmeden, yalanlar dahi açıklanmadan (ki buna cesareti yoktur yaşlı kadının) sessizce çekip gidilir.

Bu ilişkinin, orta yaşlı ve evli adamlarla, genç kızlar arasında görülen varyasyonları vardır, ki bazıları çok daha vahim sonuçlara sebep olmaktadır. Çapkın adam, kızı kullandıktan sonra bir kenara atar, kendini bir doktor, bir mühendis gibi tanıtmıştır; oysa işsiz güçsüz, daha da önemlisi evli barklıdır. Vaatler verip, deneyimsiz genç kızı cinsel bir obje olarak uzun süre kullandıktan sonra, işlerin ciddiye bineceğini anlayınca ceketini alıp arka kapıdan kaçar. Kızımız ortada sap gibi kalır.

Özetle, burdan çıkarılacak hayat dersi şudur: Gerçek hayat dışarıda bir yerlerde, ne gözünüzü ayırmadığınız ekranda, ne de telefonun ucunda. iyisiyle kötüsüyle, yaşanması gereken herşeyi ancak onlarla yüzleşerek yaşayabilirsiniz. Görmediğinize inanmayın, gözünüzle gördüğünüzün de yarısına inanın.