bugün

ata'ya söylem,

bugün 10 kasım, bundan 77 yıl önce hayata gözlerini yumduğun gün,

bugün de her 10 Kasım'da olduğu gibi, seni biraz anmak, yaptıklarını düşünmek istedim, ilk defa içimi çok tuhaf bir yoğun utanma duygusu kapladı yapamadım,

sanki soruyordun, sen bu memleketin, türkiye Cumhuriyeti'nin genci sen, hangi yüzle bana atam diyorsun, hangi yüzle beni riyakarca anmaya kalkıyorsun, diye haykırıyordun ateş mavisi gözlerinle, gözlerime bakarak,

sen , sen ve sen gibiler, biz bu cumhuriyeti niye kurduk, nasıl ve hangi bedellerle kurduk, unuttunuz mu? ben bilmez miydim padişahlığımı ilan etmeyi, ben bilmez miydim, küçük bir sultanlık kurup, sevki sefayı seçmeyi, nasıl olur, nasıl olur da bu ülke bugünleri görür? görse de , sen ve sen gibiler, nasıl susarlar, nasıl kabullenirler? diye haykırıyordun.

bana sövmeleri, utanmazca, nankörce adilik yapmaları umurumda bile değil diyordun, onlar hep vardı, yuvasına çomak soktuğumuz çakal sürüleri elbette beni hiç sevmediler, onların devamı dölleri de sevmeyecekler, fakat ya sen, sen ve sen gibiler, bu ülkenin, tam dibinden çekip aldığımız karanlık uçurumun kenarına tekrar itilmesine nasıl izin verdiniz, ne yüzle, hangi yüzle şimdi beni anmaya kalkıyorsunuz, diyordun.

haklısın atam, sana yüzümüz kalmadı, bu ülke, bu memleket, senin cumhuriyetin, tekrar karanlıklardan, aydınlıklara çekilinceye kadar da, olmayacak yüzümüz.

biliyorum şu şartlarda hele senin için çok zor, bu yüzden rahat uyu falan gibi riyakar laflar etmeyeceğim atam.

ama bize güvenir misin bu saatten sonra bilmiyorum, fakat o aydınlık için , o karanlığa savaştan vazgeçmeyeceğiz söz veriyoruz, bir gün yine alnımız açık, sana layık, yüzümüz ak bir şekilde karşına gelip seni anacağımız güne kadar asla vazgeçmeyeceğiz.
http://galeri.uludagsozlu...ka-bak-farkı-anla-861668/
gırtlağa kadar borç yaptığı meyhane sahibinin atatürk 'e verdiği muazzam ayar.

"kusura bakma" ile başlayıp "kuruttun ulan meyhaneyi!" ile biten diyalog.

şoförü ve rıza nur 'un hatıratlarında uyuşan ender anılardan biridir.