bugün

bir diyalogtan monoloğa geçiş cümlesidir. zira bu cümleden sonra kurulacak her cümle; insanın kendisinedir (ki kendin-iz diye bildiğiniz kavram - beden her neyse artık tartışılmaya açıktır hiç açık olmayan oturumlarda) ve artık insan bilir artık her cümle bir öncekinden daha derindir!

en iyi bildiğiniz şeyler nelerdir deseler; anlatım bozukluğu var ulan bu soruda dersiniz (belki de demezsiniz, sosyalin rutinine kaptırdıysanız kendinizi, hiçbir skim demeden başlarsınız saymaya!) her şeyi en ince ayrıntısına kadar irdeleyen, başlarda tekil şahıslar kullanılırken hayranlık uyandıran ama çoğul şahıslı söylemlere geçince bıkkınlık uyandıran (birçok şeyi uyandırmasına rağmen sizi hiçbir zaman uyandırmayan) dikkatinizle! aslında masumdur düşünceleriniz sadece geçmişin paranoyası ve geleceğin karmaşası birazcık (göreceli kavramlar her zaman yanınızdadır) ele geçirir düşüncelerinizi... gözden kaçırdığınız (gözünüzden nerenize kaçırdıysanız artık!) bir şeyler var(mış)dır, fark edersiniz!

söylemişlerdir emin olun! bu kadar değiştiğinizi! söylemişlerdir bir yerlerde! ama siz duymamışsınızdır, duyar gibi olduysanız da sırt çevirmişsinizdir o sese! öncesinde var olan çizginizden, ağır aksak (ama sürekli artan bir ivmeyle) uzaklaşmışsınızdır! hangi yola baksanız kapalı! eskiye, kendinize dönebilmek için geçmeniz yolların hepsinde ''o'' vardır daha doğrusu ''o'' artık yok olmak üzeredir ama ''o''nunla geldiğiniz ve aslında oraları hiç bilmediğiniz için bulamazsınız... zordur kendinize dönüş, artık bilirsiniz!

geç anlarsınız; başınızı döndüren o gözlerin size ait olmadığını, acıtmaya başlayınca canınızı küfür olmayan ama size keşke küfür olsa diye dua ettiren sözler!
kirlenmek güzel falan değil, kabul edilebilir hiç değil(miş), anlarsınız; iş işten şöyle bi' geçerken uğradığında! hiçbir şekilde toz konduramadığınız, dokunurken istemsiz titrediğiniz o ten başka bir tene değmiştir! belli belirsiz oluşan parmak izleriniz çoktan silinmiş ve başka bir koku sinmiştir o tene! mideniz bulanmaya başlar, bağırmak istersiniz, bağıramazsınız! susarsınız, yediremezsiniz! insanın kendi kemirgeni olabileceğini, saatlerce hiçbir şey yapmadan tek bir noktaya odaklanıp hareketsizce düşünme taklidi yaparsınız zira normalde düşünmek için kullandığınız uzvunuz uzun zamandır görevini reflekslerinize bıraktığı için zordur artık düşünmek, görürsünüz!

hiçbir cümle tamamlanmaz, yarım bırakılır her şey, tıpkı yaşamınız gibi! arkasından tamamlarsınız bazı cümleleri; orospuluk ruhuma o kadar işlemiş ki; ne kadar sevilirsem sevileyim, ne kadar seversem(sizinle geçirdiği onca zaman hatrına) seveyim gidiyorum... bu sefer sana rağmen gidiyorum!
seni sana rağmen seviyordum demeye benziyor.