bugün

yurdumun gencecik, umut vadeden dişileri yolda yürüme konusunda bir devrime imza attı. (bunu yaptılar evet) sallanmayan bir tek noktaları yok. öyle ki sallandıkça güzelleşiyorlar sanki. özellikler de memeler ya da amiyene tabirle ikizler ve yahut sütlük...
böyle bir anda gün geçmiyor ki bu güzellikle karşılaşmayalım. sallanıp giden, yürek hoplatan, bizleri bizden alan o görkemli yapılar, tanrı'nın mucizesi, emiş tarihinin yapı taşı; memeler.
böyle bir anda umarsızca sahibini peşinden sürükleyen memelerin taşkınlığıyla karşılaşmak her zaman mümkündür. her yerde, merdivenden inerken, bayır aşağı seyirtirken, salıncakta uçuşurken ya da duş çıkışı saçları geriye doğru attığı anda karşılaşmaktayız. sınır tanımaz onlar. onlar her yanda.
(bkz: sınır tanımayan memeler)
böyle bir anda bir nevi fışkırıp akan, sütyen patlatan, düğme attıran memelerin isyankar salınışlarına kucak açmamak imkansız. kaçmamak da lazım. o memeler, o ilham kaynakları, o, o kadını kadın yapan ilahi güzellik...
işte yine böyle bir anda ayaklanıp üzerinize doğru koşarak gelen memeleri düşüyor yanılgısına kapılıp tutmaya çalışmak, kurtarmak talihsizliğinden ne kutsal bir görevdir. ama bunu yapamamak, bir elin "tut", diğerinin "boşver asıl" ikileminde olmak çok zordur. toplumsal kurallar, ananeler... hep bizi bitiren, hepimizi bitiren.
güncel Önemli Başlıklar