bugün
- metin arolat14
- narin güran16
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı70
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- anın görüntüsü22
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- neden sürekli kabız oluyorum11
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi16
- uludağ sözlük discord grubu12
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri9
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
- cennetteki köşklerin 70000 odası olması11
- clara heidi'nin halası mı teyzesi miydi9
- ilk buluşmada erkekten istenecek belgeler9
- sözlük erkeklerinin mesleği ve maaşı23
- evlenmelik sözlük erkekleri18
- çok güzel ama aptal hatun25
- hiç fuhuş yaptınız mı15
- idrarda sürekli köpüklere rastlamak14
atatürk'ün 16 ekim 1920 tarihli, hakimiyeti milliye'de yayınlanan baş yazısıdır. atatürk yazıda, türk ve rus devrimlerinin teorik ve pratik farklarını ortaya koyar.
tam metni şöyledir:
rusya'da kanlı bir inkılap, bolşevizm namını taşıyan koskoca bir komünizm inkılabı oldu. türkiya'da aynı yolda paralel olarak, aynı istikamete doğru gidiyor. bu yürüyüşün tanzimi ile meşgul olanlar için, bu inkılabı hadisenin bütün ruhunu iyiden iyiye incelemek, onu anlamak ve bu anlayışla uyumlu bir hat ve hareket çizmek lazım olduğuna göre, bugün de rusya'da tahukkuk eden büyük bolşevizm inkılabı ile türkiya'da tahukkukunu görmek isteğimiz komünizm arasındaki hususiyetleri incelemek zorundayız.
rus bolşevizmi ile türkiya komünizmi arasında biri köken ve diğeri tatbik tarzı itibariyle iki büyük hususiyet göze çarpar: rusya'da bolşevizm müthiş bir mutlak iradenin memleketin her köşesine dağıttığı zadegan ve türeme zedegan sınıflarının pek ağır baskıları altında doğmuş, aynı baskı altında büyümüştür.
rus ihtilali edebiyatını okuyunuz: avrupa'nın başka hiçbir memleketinde ve hiçbir devrinde bu kadar ateşli ve bu kadar kinli bir edebiyat daha yoktur. tolstoy bile, kendisi ihtilal taraftarı olmadığı halde, eserleriyle rus fukarası arasına kinli bir ihtilal için istemeyerek ne kadar çok tohum saçmıştır.
bir asır kadar devam eden fransız ihtilali hayatında dahi rus ihtilali edebiyatına benzer hiçbir şey yoktur. sebebi de şudur ki, rusya'da o müthiş çarlar istibdatı ve asilzadeler saltanatı, bir taraftan da ilimler ve edebiyat şiddetiyle incelemeleri birlikte yürümüşlerdir.
bir taraftan çarlar ve baskıları hüküm sürerken, diğer taraftan da rusya'da sanat duyarlılığı, ilmi ve felsefi fikirler büyük bir feyz ve kudretle bütün rus hayatını sarıyordu.
türkiya'da böyle olmamıştır. türkiya haricen muzaffer olmadığı için, bütün dünyada ilim ve sanat feyzinin büyük bir kuvvetle yayıldığı devrilerde, bunlarla meşgul olamamıştır. dolayısıyla türkiya'da, ne yüksek ilim ve felsefi fikirler ne de derin ve yeni sanat duyarlılığı meydana gelememiştir. türkiya'da değil bir ihtilal edebiyatı, hatta milli bir edebiyat bile pek yeni, ancak son birkaç senelerde kendisini göstermiştir, henüz doğmaya başlamıştır.
dolayısıyla türkiya'da komünizm, milletin ruhundan gelen yakıcı, yıkıcı, kırıcı, dökücü bir ihtilal şeklinde tahakkuk edecek değildir. çünkü bu inkılap doğuşu itibariyle, bunu hazırlayacak bir ihtiyaçtan gelmiyor. bundan başka aynı neticeyi doğurması için ikinci bir sebep daha vardır: rus ihtilali'nin bu kadar haşin, ani, seri ve altüst edici bir kuvvetle hakim olması için karşısında tesadüf ettiği mukavemetin de büyük bir tesiri olmuştur. eğer çarlık, değil komünistlere genel olarak menşeviklere ve hatta ilericilere karşı, kuvvetli teşkilata dayanan bir inatçı mukavemet göstermemiş olsaydı, yine bolşevizm inkılabı bu kadar seri, kahhar, altüst edici olmazdı. yani böyle yapmak isteyenler, muvaffak olmak için halktan o kuvveti alamazlardı.
ikinci bir hususiyet noktasıda şuradadır: rusya'da böyle bir inkılabı yapmaya kalkanların ellerinde gayet kuvvetli bir silah vardı. rusya'da köylü kitlelerini senelerden beri ezip bitirmiş arazi meselesi gibi koskoca bir mesele bulunuyordu. inkılabı bu kadar seri, ani, kahhar yapmaya karar verenler, bu silahı kullandılar. halkı sadece birtakım felsefi fikirlerle bir teoriye karşı isyana teşvik eylemeyerek, onlara pek kolay anlayabilecekleri maddi bir değişiklik ve inkılap alameti gösterdiler: ''isyan ediniz'' dediler, ''bugün üzerinde amele ve esir olarak çalıştığınız bu topraklar sizin olacaktır!...'' halk, tolstoy'un felsefelerinden, marks'ın teorilerinden, gorki'nin edebiyatından ziyade, bu topraklar için ayaklandı. bu topraklara kavuştukları zaman da, inkılabı anladılar ve sevdiler.
türkiya'yı komünizmin halk kitleleri için muhakkak suretle hayırlı olan geleceğine götürmek isteyenler, bolşevizm derecesinde seri ve ateşli bir inkılap için ne rusya'daki tarzda bir doğuş ve hazırlanış, ne de böyle bir kuvvetli silah görmüyorlar.
aynı zamanda, esasen yukarı tabakadan idare edilmek lazım gelen bu hareket, yüksekten gelen mutlak bir iradenin -rusya'da bulunduğu gibi- şiddetli ve inatçı bir mukavemetine de tesadüf etmiyor. dolaysıyla rusya'da bolşevizmin kullandığı inkılap usullerini burada, yani türkiya'da tatbik etmek istemek kadar inkılapçılıktan haberdar olmayış tasavvur edilemez. bolşevizm inkılabı, bütün komünizm hareketler için bir örnek, bir model değil: pek kıymetli, pek canlı, pek muazzam bir rehberdir. bu rehberden istifade etmeyi, onun gösterdiği yollardan gitmeyi ne kadar candan arzu edersek, onun usullerini şekil itibariyle aynen taklit etmekten de, o derece sakınırız. her şeyde körü körüne taklitçilik fenadır, bilhassa inkılapçılıkta!
kaynak: kaynak yayınları, atatürk'ün bütün eserleri, cilt 10, s.45/46
tam metni şöyledir:
rusya'da kanlı bir inkılap, bolşevizm namını taşıyan koskoca bir komünizm inkılabı oldu. türkiya'da aynı yolda paralel olarak, aynı istikamete doğru gidiyor. bu yürüyüşün tanzimi ile meşgul olanlar için, bu inkılabı hadisenin bütün ruhunu iyiden iyiye incelemek, onu anlamak ve bu anlayışla uyumlu bir hat ve hareket çizmek lazım olduğuna göre, bugün de rusya'da tahukkuk eden büyük bolşevizm inkılabı ile türkiya'da tahukkukunu görmek isteğimiz komünizm arasındaki hususiyetleri incelemek zorundayız.
rus bolşevizmi ile türkiya komünizmi arasında biri köken ve diğeri tatbik tarzı itibariyle iki büyük hususiyet göze çarpar: rusya'da bolşevizm müthiş bir mutlak iradenin memleketin her köşesine dağıttığı zadegan ve türeme zedegan sınıflarının pek ağır baskıları altında doğmuş, aynı baskı altında büyümüştür.
rus ihtilali edebiyatını okuyunuz: avrupa'nın başka hiçbir memleketinde ve hiçbir devrinde bu kadar ateşli ve bu kadar kinli bir edebiyat daha yoktur. tolstoy bile, kendisi ihtilal taraftarı olmadığı halde, eserleriyle rus fukarası arasına kinli bir ihtilal için istemeyerek ne kadar çok tohum saçmıştır.
bir asır kadar devam eden fransız ihtilali hayatında dahi rus ihtilali edebiyatına benzer hiçbir şey yoktur. sebebi de şudur ki, rusya'da o müthiş çarlar istibdatı ve asilzadeler saltanatı, bir taraftan da ilimler ve edebiyat şiddetiyle incelemeleri birlikte yürümüşlerdir.
bir taraftan çarlar ve baskıları hüküm sürerken, diğer taraftan da rusya'da sanat duyarlılığı, ilmi ve felsefi fikirler büyük bir feyz ve kudretle bütün rus hayatını sarıyordu.
türkiya'da böyle olmamıştır. türkiya haricen muzaffer olmadığı için, bütün dünyada ilim ve sanat feyzinin büyük bir kuvvetle yayıldığı devrilerde, bunlarla meşgul olamamıştır. dolayısıyla türkiya'da, ne yüksek ilim ve felsefi fikirler ne de derin ve yeni sanat duyarlılığı meydana gelememiştir. türkiya'da değil bir ihtilal edebiyatı, hatta milli bir edebiyat bile pek yeni, ancak son birkaç senelerde kendisini göstermiştir, henüz doğmaya başlamıştır.
dolayısıyla türkiya'da komünizm, milletin ruhundan gelen yakıcı, yıkıcı, kırıcı, dökücü bir ihtilal şeklinde tahakkuk edecek değildir. çünkü bu inkılap doğuşu itibariyle, bunu hazırlayacak bir ihtiyaçtan gelmiyor. bundan başka aynı neticeyi doğurması için ikinci bir sebep daha vardır: rus ihtilali'nin bu kadar haşin, ani, seri ve altüst edici bir kuvvetle hakim olması için karşısında tesadüf ettiği mukavemetin de büyük bir tesiri olmuştur. eğer çarlık, değil komünistlere genel olarak menşeviklere ve hatta ilericilere karşı, kuvvetli teşkilata dayanan bir inatçı mukavemet göstermemiş olsaydı, yine bolşevizm inkılabı bu kadar seri, kahhar, altüst edici olmazdı. yani böyle yapmak isteyenler, muvaffak olmak için halktan o kuvveti alamazlardı.
ikinci bir hususiyet noktasıda şuradadır: rusya'da böyle bir inkılabı yapmaya kalkanların ellerinde gayet kuvvetli bir silah vardı. rusya'da köylü kitlelerini senelerden beri ezip bitirmiş arazi meselesi gibi koskoca bir mesele bulunuyordu. inkılabı bu kadar seri, ani, kahhar yapmaya karar verenler, bu silahı kullandılar. halkı sadece birtakım felsefi fikirlerle bir teoriye karşı isyana teşvik eylemeyerek, onlara pek kolay anlayabilecekleri maddi bir değişiklik ve inkılap alameti gösterdiler: ''isyan ediniz'' dediler, ''bugün üzerinde amele ve esir olarak çalıştığınız bu topraklar sizin olacaktır!...'' halk, tolstoy'un felsefelerinden, marks'ın teorilerinden, gorki'nin edebiyatından ziyade, bu topraklar için ayaklandı. bu topraklara kavuştukları zaman da, inkılabı anladılar ve sevdiler.
türkiya'yı komünizmin halk kitleleri için muhakkak suretle hayırlı olan geleceğine götürmek isteyenler, bolşevizm derecesinde seri ve ateşli bir inkılap için ne rusya'daki tarzda bir doğuş ve hazırlanış, ne de böyle bir kuvvetli silah görmüyorlar.
aynı zamanda, esasen yukarı tabakadan idare edilmek lazım gelen bu hareket, yüksekten gelen mutlak bir iradenin -rusya'da bulunduğu gibi- şiddetli ve inatçı bir mukavemetine de tesadüf etmiyor. dolaysıyla rusya'da bolşevizmin kullandığı inkılap usullerini burada, yani türkiya'da tatbik etmek istemek kadar inkılapçılıktan haberdar olmayış tasavvur edilemez. bolşevizm inkılabı, bütün komünizm hareketler için bir örnek, bir model değil: pek kıymetli, pek canlı, pek muazzam bir rehberdir. bu rehberden istifade etmeyi, onun gösterdiği yollardan gitmeyi ne kadar candan arzu edersek, onun usullerini şekil itibariyle aynen taklit etmekten de, o derece sakınırız. her şeyde körü körüne taklitçilik fenadır, bilhassa inkılapçılıkta!
kaynak: kaynak yayınları, atatürk'ün bütün eserleri, cilt 10, s.45/46
Bu gerçekse Atatürk düşmanları bir ise on olacak.
güncel Önemli Başlıklar