rtenin kendisini durmuş yılmazdan bilgili sanması

şaşırtıcı değildir. cahiller bildiklerini sandıkları şeyleri abartma eğilimdedir dunning kruger etkisi teorisine göre:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Dunning-Kruger_etkisi

malum, sucukçu muhasebecisi başa kendi getirdiği insanlara da savaş açtı. ne ki ekonomideki kötü gidişin suçunu onlara yıkma derdinde... merkez bankası başkanıyla uğraşırken, onu korumaya çalışan eski başkan durmuş yılmaz'a da daldı. aklınca ona ekonomi öğretiyor:

http://odatv.com/n.php?n=...ksin-bakan-kor-0302151200

durmuş yılmaz'ın kısa biyografisi şöyle:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Durmu%C5%9F_Y%C4%B1lmaz

ya sucukçu muhasebecisi? sıradan bir okulu (aksaray iktisat ve ticaret yüksek okulu) ancak 8 senede bitirebilmiş bir şahıs. ama sorsan ekonomiyi durmuş yılmaz'dan iyi biliyor.

iftira olduğu başından belli olan önermedir.

adam durmak yok yola devam diyo "durmuş" nedir.

kendini kıyaslar mı onunla.

Dün durmuş un faiz politikalarını hunharca eleştirenller bugün durmuş sırf cılız bi çıkış yaptı diye herifi savunmaya geçmiş amk.

Yav he he durmuş çok bilgili tayyip cahil tamam.

durmuş yılmaz'dan gelen kapak gibi cevapla karşılığını bulmuştur:

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/28126743.asp

sucukçu muhasebecisi keynes'in kitaplarını okudu mu? elbette ki hayır. kendisi ders kitaplarını bile doğru düzgün okumadığı için ancak 8 yılda mezun olabilmişti okuduğu sıradan okuldan.

seçimler yaklaşırken olası bir ekonomik krizde günah keçisi bulma eylemi. şimdiden sanal düşmanını yaratıyor. algı operasyonu yapıyor. eğer bir kriz olursa bilin ki durmuş'tan diyecek.

kimi azgın yandaşın sucukçu muhasebecisinin "ülkenin sahibi" olduğunu iddia ederek katıldığı yanılgıdır.

lan geri zekalı, sucukçu muhasebecisi padişah mı ki ülkenin sahibi olsun? hem ülkeye illa bir sahip aramak derdindeysen, ülkenin sahibi senin de sahibin olur. köpek misin ki sahip arıyorsun? işte bunlar hep cehaletten...

başka? efendim işte şu makama gelmiş! bir memlekette senin gibi cahiller çoksa demogogların yüksek makamlara gelmesinde şaşacak ne var? hitler de üç kuruşluk alaylı bir ressam parçası olduğu halde almanya gibi bir ülkenin başına gelmişken, zübük numaralarını yutmaya dünden hazır bir halka sahip türkiye'nin başına bir demogogun gelmesi son derece normaldir.

kıytırık bir okulu 8 yılda bitirebilen, siyasete atılmadan önce tek bir başarısı bile olmayan bir cahilin vizyonundan ne olacak? artık gelişmiş ülkelerin halkları böylelerine itibar etmiyor.

söz konusu şahsın ne başarısı var? dönemindeki büyüme ortalaması 1950-2002 büyüme ortalamasının aynısı. atatürk dönemindeki büyümenin ise çok altında.

Bu ulkenin başinda olan insanlarin görüp yasadigi olaylari kolay kolay hiç bi insan gormeyi birak hayal bile edemez.

normaldir olması geren ve var olandır. zira, keynes'ten fazlasını anlayaman birisinden bir şeyleri fazla bilmek zor olmasa gerek. yılmaz acziyetini göstererek yok smith yok keynes gibi iktisat 1. sınıf öğrencisinin vereceği örnekleri vermiştir.kendisinden çok daha ciddi bir açıklama beklerdik malum işin ehlidir.

durmuş yılmaz'ın büyük iktisatçı, nobel ödülü sahibi keynes'in kitaplarını referans göstermesini yeterli bulmayan yandaşların, sucukçu muhasebecisinin "kendi işine baksın" izahatını pek yeterli bulmasıyla seviyelerini ortaya koymalarına vesile olan zandır.

bunları bir odaya kapatacaksın, bir hafta sabahtan akşama zübük filmini izleteceksin. tedavileri başka türlü mümkün değildir.

bu arada dikkatinizi çekerim, keynes son derece basiretli bir iktisatçıydı. düşmanlıkta ileri gitmenin sonuçlarını biliyordu. bu sebeple birinci dünya savaşı sonrasında almanlara fazla yüklenilmesine, ağır tazminatlara mahkum edilmesine karşı çıkmış, yapılanların yeni bir savaşa neden olacağını söylemişti.

yandaşlarının keynes'tne üstün gördüğü sucukçu muhasebecisinin basireti ve düşmanlıkta ileri gitme konusundaki tutumu ise hepimizin malumu!...

john keynes'i hakikaten büyük iktisatçı olarak gören aydınlarımıza dert olmuştur. john keynes iktisat tarihine hiçbir şey katmış bir insan değildir. kendi zamanında var olan problemleri saptamaktan ileri giden hiçbir fikri yok ve bu sorunlara bir tane bile çözüm önerisi getirmemiştir. ayrıca devletçidir.

yandaşların sayesinde keynes'in nobel'i haybeden aldığını(!) öğrenmemize vesile olan zandır.

neymiş? hiçbir çözüm önerisi yokmuş. gerçekten mi? ilgili yandaşlar eğer iktisat veya işletme okuyorlarsa bu fikirlerini hocalarına da deyiversinler bir yol, bakalım ne karşılık alacaklar!..

öyle cahiller ki keynes'i devletçi sanıyorlar. devletçilik, özel sektörün sermayesinin yetersiz kaldığı alanlarda veya stratejik görülen alanlarda üretim yatırımlarını devletin yapması demektir. keynes bunu değil, ekonominin devlet tarafından etkili bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini, "bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler" görüşünün ülkeleri felakete sürükleyeceğini savunuyordu. abd'de çıkan son krizde ne kadar haklı olduğu bir kere daha görüldü. devletin doğru düzgün kontrol etmediği bankalar ekonomiyi mahvetti, kurtarmak yine devlete kaldı.

'' bey kısmı bilmediği işi erbabına bırakmıyorsa, ahmaklığı yedi diyara türkü olurmuş . '' koca yusuf.

"cevab veremeyen" yandaşların, "cevab" niyetine keynes'in homoseksüel olduğunu iddia edecek kadar düşmelerine sebep olan zandır.

keynes'in homoseksüel olup olmadığını bilmiyorum. homoseksüel olsa ne değişir ki? üstelik o konuda laf edebilecek son kesim sizlersiniz. açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü... beğendiğiniz nice kimsenin durumunu şurada belgeleriyle birlikte bir bir açıklarım, demedi demeyin sonra...

nobel ödülü alan herkesin gerçekten mükemmel insanlar olduğunu bize öğreten zandır.

keynes değil de en azından friedman bile örnek gösterilse bir nebze kabul görebilecek bir yaklaşımdı ancak önceden de söylediğimz gibi keynes'in zamanımız ekonomistleri üstünde o kadar büyük etkileri yoktur. devletçidir.devletçiliği de şuradan ileri gelir; piyasalar esnek değildir. bu yüzden tam istihdam oluşmaz, (evet tam istihdama hiçbir zaman ulaşılamaz) ve bu yüzden piyasalar istikrarsızdır.(bak yoruma bak) ve bu yüzden devlet müdehalesi gereklidir.

tamam keynes belki tam bir devletçi değildir ama hiçbir zaman da devletçilikten bağımsız bir politikası yoktur. bütün iktisatçılar kabul eder ki hep kısa vadeli yorumlardır onunkiler. belki 70'li yıllara kadar kendisi baba olarak görülmüş mükemmel kişilikti ama işte tam da bu zamanlardan sonra oluşan stagflasyon ve petrol krizine karşın hiçbir yorumu olmaması hiçbir şekilde bu durumu açıklayamaması, keynesyen genel teorinin o kadar da mükemmel olmadığını bizlere göstermişti.
hatta ve hatta bu konu kendisine sorulduğunda '' o kadar uzun yaşayacağımı neden bileyim'' diyerek ne kadar baba olduğunu kanıtlamıştır. ayrıca kendileri 3 kere iflas etmiş bir isimdir ve bunu da söylemeden edemedim. biliyorum 1. sınıf öğrencileri varsa aramızda biraz yıkıldırlar ama biraz araştırsınlar her şey okulda öğretilmiyor.