bugün

hımss hımss...
santiago nasar kırmızı bir pazartesi günü ispanyadaki yaşadığı küçük kasabadaki evinin önünde katledilmişti. cinayeti herkes biliyor ama kimse engellemeye çalışmıyordu. onun katili kasabadaki herkesti. beyaz gömleğinden sayısız bıçak darbeleri almış ve kan oluk oluk mazgallara akmıştı. bütün vicdanlara kan sıçradı o gün. ben de oradaydım. ama ben vursam kendimi vuracaktım.
hımms hımmms çok yakında bir yerde...regl kanı kokusu alıyorum.
şimdi sen kanayan ve kanadıkça bozkırlarda orkide çiçekleri açtıran pembe yanaklı, kiraz dudaklı güzel kadınım: beni tekdüzelikten çıkarabilen, ergenekon demiri gibi eğip bükebilen kızgın bir lav hale sokabilen, tutkumun dinmeyen ahlakına güzel şiirler fısıldayabilen yeğane şey nedir diye sorsalar cevabımı koku duyuma göre veririm. ben söylemeden sen tahmin et hadi. o zaman seni daha çok severim.
- regl kanımın kokusu mu?
+ bildin. ılık ılık kanayan bacak arandan kopya çektin di mi yaramaz!
- aşkım sarıl bana.
+ gel buraya.