bugün

(bkz: arkadan yanaşmayan kalmasın) gibi bkzlar verilmesin çünkü gerçekten de çetin bir münazaraya malzeme olabilecek bir konudur. birbirine taban tabana zıt, iki farklı görüşe de hak verebileceğini düşünüyor insan. gelin hem bunları inceleyelim hem de başlığı tanımsız bırakmamış olalım:

(not: iki görüş de farazi fikir sahiplerinin ağzından yazılacaktır)

uluorta yapıştıralım işte ne var bunda:

efendim, sevgililer, çiftler sevişir. hee nerde sevişir? ekseriyetle yatak odasında, mahrem alanlarda. ama bir noktadan sonra insan heyecan arıyor, yasak olan şey cazip geliyor hepimize, insanız lan. adem babayı "vay mına kodumun ahlaksızı" diye sorgulayanımız olmadı herhalde. o halde bu tabu niye? şöle de anlaşılmasın, caddenin ortasında sevişecek değiliz. çıkalım dağa taşa ya da kumsalda geceyarısını bekleyelim bi sonbahar günü. hiç olmadı ankamallde gece seansına bilet alıp filmin yarısında çıkıp dövelim etlerimizi. ama yoook varsa yoksa namus(!). evde veriyorsun ama yavrum! bak yine kabalaştırdın beni.

teşhirci misin sen godoş:

ya ablasının gülü, biz sevişmeyelim demiyoruz ki. evimizde ya da hiç olmadı bi arkadaşın evinde sevişelim. kütletelim, körükleyelim, hepsine varım ama sen hem sevişelim hem reklam olalım diyosun. namus denen bi şey var godoş musun sen? üstelik kamuya açık alanda ahlaka mugayir hareketlerden nefis şekilde gözaltına alınıp, sonra cezamız paraya çevrilmesiyle serbest bırakılabiliriz. neyin heyecan arayışı bu bebeğim? kap iki tane kelepçe, kırbaç neyse yaşayalım biz yine fantezimizi. ama evimizde işte! kapito?

sonuç olarak şöyle baktığımda, her iki görüşe de hak veresim geliyor. karar sizin; kamuya açık alanda seksgirilmesi gereken bir risk midir yoksa namussuzluk mudur? kolaylıklar!