bugün

aslında olması gereken, ancak ülkemde nedense bu ikili arasında korelasyon ilişkisinin bile bulunmadığı ilişkidir.

petrol fiyatları 130 dolarken de aynı parayı ödersiniz bu ülkede akaryakıta, petrol fiyatları 80 dolara gerilese de aynı parayı ödersiniz akaryakıta. 5 kuruşluk küççücük indirimleri saymazsanız, bu durum hep böyle olmuştur.

iyi de kardeşim enayi miyiz biz? hem dünyanın en pahalı akarkayıtını kullanalım hem de akaryakıt fiyatlarındaki indirimden yararlanmayalım. peki kim yararlanıyor bu indirimlerden derseniz cevap basit: tüpraş. tüpraş dışardan aldığı petrole çok daha az ücret verdiği halde, ülkedeki satış fiyatlarını nedense değiştirmiyor. işte özelleştirmenin türkiye ye en büyük faydalarından birisi de bu. tüpraş gibi bir tekel yarattınız ve onu iş adamı denen doymak bilmeyen adamlara sattınız, onlar da halkın kanını emmekte. ama nedense kimseden ses çıkmıyor bu konuda. bu ne tepkisizlik.

bu ülkede epdk denen bir kurum var değil mi? varsa eğer böyle bir kurum ne iş yapar allah aşkına. gerçi ülkemizde toplanan vergilerin çok büyük bir bölümünün akarkayıttan alındığı göz önüne alınırsa, devlet memnun be halden, bişey yapacağı da yok, olan tüketiciye olmakta.
petrol ve akaryakıt fiyatları arasındaki ilişki çok eskilere dayanır. petrol ırakta doğmuştur. baktı ki ırakta ortam yok oradan hop amerikaya gitmiştir. las vegasta casino larda gününü gün eylerkene internet ortamında tanıştığı akaryakıtla seviyeli bir sohbete girmiştir. akaryakıt türktür. günün birinde petrol akaryakıttan webcam açmasını isteyince akaryakıt 'ay sen kimden webcam istiyon ırz düşmanı zaten tipini de gözüm tutmamıştı' deyip engeli basar. aralarında husumetten kaynaklanan bu gerilim akaryakıtı sabit, monoton bir hayata sürükler. olaylar gelişir...
ülkemde olmayan bu ilişki sayesinde, tüpraş ın kasasına her geçen gün fazladan banknot eklediği ilişkidir.
güncel Önemli Başlıklar