bugün

inanç sahibi olduğu düşünülen öğretmenin kazandığı parayı gölgelemesi durumudur.

belediyeye bağlı bir özel eğitim biriminde görevli müdür arkadaşımla(abi demek daha doğrudur) görüştüğümüz sırada bahsetti böyle bir durumun varlığından. geçen gün özel eğitime tabi olan öğrencilerin sınıfına bir giriyor ki benim başı örtülü öğretmen bacım derin uykularda, çocuklar ellerindeki boyamalarla uğraşıyorlar. hemen fotoğraf alıyor bir kare ve sonra öğretmeni çağırıp da fotoğrafı gösteriyor müsait bir zamanda. işlem yapmıyor "inançlı" bir insan olduğundan diye düşünüp kuruyorum hemen senaryoyu;

"bir öğretmenin. inançları olmayan ya da senin gibi inanmayan bir öğretmen. bir önceki akşam bir düğün organizasyonunda alkolü fazla kaçırıp da gelmiş olsa, aynı manzaraya bir şekilde sebep olsa" diyorum.

"em-küm" yapıyor, utanıyor o heybetli adam ve itiraf ediyor "direk çıkışı verilirdi tutanağıma istinaden" diyor. peki diyorum arada "nasıl bir fark" görüyorsun?

"birisi dini inançları gereği" diyor, bölüyorum lafını "peki ötekinin inanç sisteminde de düğünlerde içki içmek bir tür ibadetse..." diyerek.

o koskoca adam, 3 çocuk babası adam kafasını gömüyor omuzlarına.

işte mesele budur ahali.

"yanlış" her şart altında yanlıştır. yanlışa, yanlış diyememek de en az yanlışın kendisi kadar yanlıştır.

hadi hayırlı iftarlar.