bugün

okurken sanayi ve teknik konularda herşeyi öğrenmeyi bekleyen kişinin serzenişidir.
okuldan sonra meslek hayatına atılan her gencin ilk cümlesi.
okurken, "bu öğrendiklerim ne işe yarayacak benim hayatta? " sorusunun okul bitince evrim geçirmiş halidir. merak etmeyin yarıyor. kardeşiniz varsa ne demek istediğimi anlarsınız zaten.
bir mühendislik dalında okunuyorsa söylenmesi yanlış kaçan cümle.
herkes söyler ama mutlaka ufak tefekte olsa mutlaka işimize yararlar zaman zaman. inkar etmemek gerekmektedir.
geçerliliği olan bir önermedir, en azından ben öyle düşünüyorum. otoritesi olmayan, konuyu anlatamayan hocalar, gerekli bilgilerin gereksiz verilen bilgiler arasında uçup gitmesi, liselerin eğitim yerinden çok eğlenme amaçlı yerler olması, gürültünün eksik olmaması, sınıfların kalabalıklığı gibi bir çok sebepten ötürü doğru bir önermedir. ne öss için bir işe yaramaktadır,*ne de genel kültür açısından. Mark Twain'in güzel bir sözü bu konu açısından güzel duracaktır.

Hiçbir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim.
(bkz: seni okutan hocanın)*
çok haklı önerme.
lisedeyken matematik* hocama " hocam bu matematik ne işimize yarıyor ki ?" diye sorduğumda " oğlum sen böyle söylemeye devam et sonra o amerikalılar matematiği kullanıp uzaya çıkıp başına sıçsınlar" demiş ve okulda öğrendiklerimin bana değil de amerikalıların işine yaradığını göstermişti.*
okulda öğrenilen bilgiyi nasıl kullanacağını bilmemenin doğurduğu sonuçtur.
öğrenilenler günlük hayatta veya meslek yaşamı boyunca uygulanabilcek tipte değilse işe yaramaz zannedilir. kimi kullanılır kimi kullanılmaz, ama hayat süprizlerle doludur. neyin ne zaman ne şekilde gerekli olabileceğini kestiremeyiz.

tarih derslerinde osmanlılarda ilk altın parayı bastıranın Fatih sultan mehmet olduğu gereksiz bir ayrıntı gibi gözükse de, gün gelir bilgi yarışmalarında adamı milyarlardan eder.