bugün

türkiye'de de illa ki örnekleri olan , yurt dışında dilin azizliği mi desem * almanların soğukluğu mu desem mantar misali her yerde varolan profesör çeşididir..
esasen birine sen denmeli midir , sen demek yakınlık mıdır illa ki ,öğrenci/öğretmen ilişkisi nasıl olmalıdır vs. düşünülünce insan , ee ne desem adam naber lan mahmut mu desin der kendi kendine..
ama bi türlü de alışamaz..sie yi duyunca , siz i duyunca yüzüne duvar örülmüş de , burnunun uzatamıyormuş gibi gelir..gerçi eskiden , anneanneler de dedelere , "osman bey" , "nuriye hanım" derlermiş..
işte böyle, teselli eder kendini , bi an düşünür biz de göte parmak enseye şaplak sözüm ona misafiperveriz de , noluyor bilim nerde hani bu kayırmacılık matah bişi mi diye..
sonra şurayı okuyunuzu duyar, yadsır , okur..
büdüt:aman ha , saygıdan dem vurmayın..sayın'ın orospu çocuğuna tekabül ettiği anları yaşadı bu ülke..