bugün

Karşı cinse göre duygusuz, odun, bencil, kendini beğenmiş.. Daha sayayım mı? Ukala, salak, kaprisli.. Bu kadar çok sıfattan türetilen özelliğimiz varken, kimse içine gerçek birer aşık olduğumuzu eklemez!

Fiziksel olarak farklı gözüksek de, Yaradanın o kalp denilen et parçasını her iki cinsin de göğüs kafesine yerleştirmesinin bir anlamı mutlaka olmalı.. Eh biraz da his falan eklenince olaya tamamiyle insana benzeyen bir canlı ortaya çıkabiliyor bizden de.!

Aslında sokaktaki 100 kadına sorun (yaşı biraz genç olursa makbuldür) %99'u iyi şeyler söylemez erkekler hakkında.. Şiddet görmüşünden tutun, sevgisizliğe, aldatılmaya, ilgisizliğe kadar onlarca neden sıralalarlar ortaya.. Aslında erkek denilen canlı Yaradılışından itibaren birer Eros meleğiyken, toplumun yüklediği misyonlar, halkın dayattığı kurallar falan filan derken ağlamaz, acımaz diye diye robotlaşmış bir odun çıkmıştır ortaya..

Bu anlattığım belki de erkeklerin mutasyonuna örnektir.. Aslında erkek, siz kadınların düşündüğünden daha incedir kimi zaman.."Yok yaaa" demeyin gerçekten öyledir.. Benim gibi düşünen az da olsa başka erkekler de olduğuna eminim..

Ben sevgi arıyorum bağlılık adında.. Cinsellik ya da diğer kavramlar hep ikinci planda kalsın.. Ben rakının yanındaki balık benzetmesi gibi, sadece soy ismi taşıma görevi görecek bir yaşam ortaklığı istemiyorum.. Ben, kıskançlığın dozajını sevgiyle ayarlayan bir kadının eşi olmak istiyorum.. Duştan sonra saçlarını kurutacağım, saçlarını tarayacağım ve hatta örmeye çalışmak istiyorum belki..

Dostum olsun ilk başta, anlasın.. ”Vallahi billahi, senin zannettiğin gibi değil” açıklamaları yapmak zorunda olmasın kimse.. Tavlada yendiğim zaman kızacağına ,beni yendiği zaman kızdırsın sonuna kadar.. Benden duygularını söke söke alsın..

Sarılmamı beklemeden sarılsın, neden bulsun, istesin..

Erkekler ağlamaz tabusu aslında yok.. Neden sevdiği kadının omzunda ağlamasın bir erkek, neden ağlamayayım? Ama bunu yaparken bana zayıflık gözüyle bakmasın..

Aramızda mesafelerin olmayacağı gibi, maddiyatın da olmayacağı bir kadın sevmek istedim.. Markette abur cubur reyonunu yasaklasın mesela, ama sırf elit gözükeceğim diye sebzeye diretmesin.. Benim yüzüme baktığında , günümün nasıl geçtiğini az çok anlasın istedim.. Canım sıkkın olunca boğmak yerine, anlayışla karşılasın mesela.. Sinirli olduğumda üzerime gelmeyecek ama sonradan canıma okuyacak bir kadını sevmek istedim..

Kadınlığını kıyafetle, dekolteyle, makyajla ön plana çıkaran değil, yüzüne baktığımda, kokusunu duyduğumda içimdeki başkentleri değiştirecek bir kadın olsun istedim.. Kaprisinde bir sınırı vardır elbet.. Tirip atsın ama bunu kırmadan üzmeden yapacak bir kadın istedim..

Bu yazma işine başlayınca duramıyorum sanırım.. Baksana.. Konu nerelerden nerelere geldi yine.. Çok konuşuyorum..

Ben sadece şu anda, sevdiğim kadının saçlarıyla oynamak ve onu örmeye çalışmak istemiştim.. Bir de baktım ki hayatımı ördüm bir nefeste.. Susmalıyım artık..