bugün

mamak türküsü'nden bir dize.
https://www.youtube.com/watch?v=-T0w81Bi2e8
hayat sokaklarda.
kalabalık yine boğmaya başlamıştı onu. uzun süren bir sessizlikten sonra özellikle fark ediliyordu bu ve uzun süren sessizlikleri bulabildiği yerler azdı:sınav salonları ve gecenin yatağı. sabah kalkmak istememesi de bundandı aslında her ne kadar arkadaşları onun derslerini sevmediğini düşünseler de o sessizliği seviyordu, bozmak istemiyordu o büyülü anları. gündüz hiç bulunmazdı çünkü öyle anlar sınavı olmadığı sürece. o yüzden ne zaman 1 saat herkesin sessizce oturduğu o büyülü zaman dilimi bitse kapıdan çıkınca birden karşılaştığı kalabalık, birden karşılaştığı kargaşa, birden karşılaştığı hırs, birden karşılaştığı yargılar, birden karşılaştığı toplum onu boğuyor, insanı az havası bol yerlere kaçmak istiyordu. o gün de birden havasız kaldı gitmek istedi sessizliğin bozulmadığı yerlere doğru. ama yürüdü sadece otobüse de binebilirdi aslında orası da sessiz sayılırdı ama insanların birbirleri hakkında düşündüklerinin sesleri kafalarının içinden taşar onu yine boğardı, sınav salonları o yüzden güzeldi ya zaten kimse kimseyi umursamazdı. yürüdü hep yürüdü, bundan sonra diye başlayan cümleler kurmak istedi vazgeçti, dua etmek istedi, pişman olmak istedi vazgeçti, insanların gözlerine bakıp onu bulmak istedi vazgeçti, ağlamak istedi belki o kendisini bulur diye vazgeçti; ya da hiçbirini yapamadı bunların, ne yapacağını da bilemedi. ama hep yürüdü o konuda hiç tereddüte düşmedi, hiç düşünmedi adımlarını atarken, bazen o geçti arabaları çoğunlukla arabalar onu geçti; ama onun amacı kimseyle yarışmak değildi ki zaten, yürümekti sadece ve de yürüdü. bir de yağmur yağdı üstüne ne de güzel üşüdü; ama gene de yürüdü. bi işaret bekledi; hadi dedi başarabileceğimi göster, yolların sonu bi yere çıksın amaçlamıyordu ama yine de merak ediyordu belki de çıkardı bir gökyüzüne. o yüzden bir işaret bekledi köşebaşında buldu da işaretini. 'ne güzeldir yollarda olmak şimdi' diyordu işte ona gözleri parlayan, elleri üşüyen biri. yollardaydı işte, başka ne istiyordu ki, aşkın şehri ayaklarının altında kayıp gidiyordu, ayakları olması yeterdi, belki de çok düşünmesindi artık bunları, bir sonuç çıkarmaya çalışmasındı her şeyden. yürüsündü sadece. 'ne güzeldir yollarda olmak' yeterdi.
(bkz: sonbahardan çizgiler)