bugün

namazı allah spor olsun, insanlar rahatlasın diye emretti diyen insanlara bir tavsiyem var. işemek ve kaka yapmak insanların tüm kaslarını gevşetip onları en çok rahatlatan şeyler. bu nasıl bir mantıkta tanrı ki yarattığı insanın doğasının zaten rahatlama ve gevşeme üzerinde kurulu olduğunu bilmiyor.
(bkz: işerken ki rahatlama hissi)
not: bu bir parodidir.
insanların, rahatlayacağını en çok ve en çoğun üstün de kıldıkları varlığın, bize verilmiş olduğunu söylenilen en büyük şey olarak belirtilen, namazı kılmalarıdır ve bunu bu şekil de görüp, kabul etmeleridir.
islam'da namaz yerine belli bir şekilde dans etmenin üzerine bir inanç kültürü, farz teolojisi, toplumsal farkındalık olacağını varsayalım... insanlar eğer namaz değil de, belli bir dans şeklini farz bir ibadet ve allah'ın emri görseydi bu sefer de bunun sonunda bir huzur bulacaklardı. ritüel önemli değil(namaz), ibadet olduğu iddia edilen şeyin sonucunda allah'ın içine huzur dolduracağına inanmak önemli. işte bunlar hep plasebo etkisi.

bu yüzden bir hindu, hristiyan, yahudi dindar da aynı huzuru yaşıyor. ve onlara göre kafir olan insanları sapkın olarak görüyorlar. çünkü kendi dinlerini ciddiye alıp samimiyetle yaşıyorlar müslümanlar gibi.
huzur, mutluluk gibi duygular zaten tüm insanların içinde mevcuttur. dinler insanları hayatı kutsallaştırarak bu huzur ve mutluluğu verir çıkar karşılığında. mistisizm, ritüeller, ayinler, spiritüalizm ve ezoterizm ile.

halbuki bu huzur ve mutluluğa sahip olmanın bilimsel yöntemi bile gelecekte tamamen ortaya koyulacak. insanların artık dinlere ihtiyacı yok.

çünkü huzur, mutluluk, iyilik gibi şeyler tüm insanlarda öyle ya da böyle genetik bir yapının ürünü olarak mevcut. ör: gökyüzünü inceleyen, insana değer veren, bilgili bir ateist milyonlarca müslümandan daha rahat, mutlu ve huzurlu olabilir artık günümüzde. çünkü din savaşları yüzünden insanların saklandığı ve işkenceler çektiği dönemler eskide kaldı.
misal semavi dinler insanların elinden huzur, mutluluk ve iyiliği çalar. onlara akıl dışı birçok şeyleri yapmalarını sağlayacak birtakım saçma eylemler sonucu huzur, mutluluk ve iyiliği geri satar.

bir insanın domuz eti yeyip biraz içki içtiği için kendisini günahkar ve zalim bir insan zannedip yıllarca psikolojisinin alt üst olmasından dolayı cehennem korkusuyla, akli melekelerinin de zarar görüp kendisini tamamen dine adaması ve dinde emredilen iyilik algısı peşinde koşturması gibi. arada din ona bu huzur ve mutluluğu verir, çoğu zaman mutsuz ve huzursuz o insan. buna bülent akyürek'de bir kitabında değiniyor, kendisini günahkar gören insan profili kendisi.

din, duygusal kapitalizmdir. kalplerinizi ve duygularınızı sömürür. elinizden mutluluk ve huzuru çalar.

işte bu yüzden ateistler aksine müslümanlardan daha rahat ve huzurlu, mutlu; müslüman vb. teistler de genelde çok mutsuz, huzursuz ve korku doludur.
Kendi kendine konuşup duran trollerinin uğrak konusu.
özellikle sabah namazından sonra gelen histir. üstüne bi rahatlık düşer 'çok şükür bu sabah da görevimi yaptım ' diyebilirsiniz üstüne.
güncel Önemli Başlıklar