bugün

ben pratik faydaya bakarım diyen yazarın ,şimdi ahlaki realizm varmış gibi davrandığı başlıktır.

sen değil miydin ben her zaman pratik hayatta faydasına bakarım diyen. eğer zorlayıcı, baskıcı bir ahlaki temel insanları iyiliğe sevk ediyorsa , burada ahlakın temeli hakkında konuşmak saçmalıktır.

kaldı ki tehdit endeksli bir ahlaki temel yoktur. tanrının tehditleri tanrıya inananlar için değildir. yani bir inanç sahibi kimse kutsal metinleri okuyup " eyvah, hemen iyilik yapmalıyım yoksa yanacağım" diye düşünmez. tanrıya iman etmiş olan kimse ona duygusal bağla bağlanır. onu sever. ona olan sevgisi yüzünden iyilik yapar, korkusu yüzünden değil. tanrının rızasını kazanmak demek ,cehenneme gitmekten kurtulmak demek değildir, insanı yaratan varlığa karşı minnet duygusunu, şükranı ifade etmek için rıza kazanma çabasına girilir.

araştırmanızı derinleştirin. üzerinize alınmayın fakat dine bu kadar yüzeysel bakan ve her şeyi çözdüğü düşünen insan pek akıllı değildir.
Dinsizlige yuzeysel bakmiyorum sevgili yazar. Bir tane yuzeysel baktigim entrymi goster buyur .bu arada inanclar hakkinda surekli genelleme yapan sensin.entrylerini okuyan tarafli tarafsiz herkes bunu gorebilir *
Ahlak ve dürüstluk nefisle alakalıdır

Nefsin ise;

1. Nefsi emmare
2. Nefsi levvame
3. Nefsi mulhınme
4. Nefsi mutmainne
5. Nefsi merdıye
6. Nefsi Raziye
7. Nefsi Safiyye

Nefsi emmare; zina, alkol, uyuşturucu, yalan, gıybet, tırpılcılık, hasetlık, faiz, adam öldürmek, yetim hakkı yemek gibi günahları rahat rahat işleyen, işlerkende kendini suçlu görmeyen, hatasını burnunun ucundaki sinek gibi gören fasıkların ve iman etmeyenlerin ahlakıdır.

Nefsi Safiyye; suçlardan ve haramlardan büyük çoğunlukla sıyrılmıstır. Hemen hemen herkes kendinden razıdır. Lakin kendisi kendinden razı değildir.

işte islam ahlakıyla islam olmayanın ahlakının arasındaki fark.

" müslüman elinden ve dilinden emin olunan kimsedir "
Hadisi şerif.