bugün

müzik dinleyip içerek her şeyin düzeleceğini beklemek asıl başlığımız budur efendim, yazık oldu içerek kelimesine ama elden ne gelir. imkanım olsa bir beşlik onluk sıkıştırıp ekletirdim ama namümkün malumunuz.

ağır bunalımlara giren insan eylemidir bu bahsedilen.

eve kapanıp, uyuyan, uyandığında boktan bir kahvaltı yapan sırf sigara içebilmek adına, sonra müziği açıp artık her kimse o an ki kahraman ve artık her ne ise içilen o içkiyle beraber zamanı öğütmektir böylece. beklemek esastır.

yapacak hiçbir şey yok lafı bazen doğru olabilir bazı durumlarda. bazen tanrı sadece beklememizi salık verir. vahiy gelmedi sakin olun. işler yoluna girmediği için söylüyorum bunu.

velhasıl, beklemekten başka bir çare olmadığından, en iyi de müzikle ve içkiyle yapıldığından böyle olur bu. içki içmek için bir bahane midir değil midir bilemiyorum lakin yan yana hoş göründükleri aşikar.

işin bir de çok boktan bir tarafı vardır. o da bu anlar geçerken zihinde beliren farkındalıktır. başlıktaki cümlenin akla gelip kendinizi ne kadar da faydasız ne kadar da çaresiz olarak tahayyül etmenizdir.

bazen içinde olunan durumdan çok durumun başlığı daha çok sarsar insanı.

fon: waiting for the miracle
beklemek care degildir. zaten olan bekleme sabri tuketilmistir. biraz okursun ama ne okursan oku fayda etmez kafan dagilmaz. beynin israrla sabitlenmis bir tek sey dusunuyordur. madem oyle ac muzigi hemde en damarindan hani her dinlediginde agladigin cinsten * , bir kopek olduren yoksa birada kurtarir o anlik baslarsin beyninin yogun sekilde dusunmeyi istedigi ama care bulamadigi her neyse ona kitlenmeye. iyi de olur bir kac gununu kurtarirsin. aynaya bakip acizligini gorunce hic birseyin duzelmedigini gorursun. duzelse bile inan dostum tam istedigin gibi olmaz asla...
(bkz: muzik dinleyerek her seyin duzelmesini beklemek)
*