bugün

kişinin mutluluk anlayışına göre değişir. kimi eski pantolonun cebinde bulduğu 1 lira için bile mutlu olabilecekken kimiyse mutlu olabilmek için başkalarının mutsuzluğundan beslenir.

(bkz: ukte servisi)
mutluluk huzurlu olmaktan geçer huzurlu isen mutlusundur ki buda senin elindedir, o da ancak anılarla savaşmıyorsan sağlanabilir. işte o huzur kendi kendine gelmez eşin olduğunu düşündüğün insanda bulursun onu, kalbiyle ısıtır kalbini bu şekilde huzur verir sana. Ama aynı şekilde bazen insanlara da dayanamazsın. insanı yine insanlar üzer, bunu da göz önünde bulundurunca fikirlerim dengesizleşiyor. hem insanlara muhtaç olmak hem de nefret etmek..
beklentileri düşük seviyede tutmak.
Ayrıca (bkz: mutlu olmak için gereken üç şart)
kimi insan sevgiyle aşkla mutlu olur, kimileri ufak tefek şeylerden mutlu olur.
kimileri param var diye, kimileri sağlığım yerinde diye mutludur.
tek başına mutluluk bence bir hiç...
birde onu paylaşmak gerekir yaşamak gerekir.
peki ya huzur; mutluluğun yanında huzurun olması gerekmez mi ?.