komşu esnafların bir nebze işine gelen esnaftır. komşuları cumaya giderken dükkanlarını bu beynamaz komşularına emanet ederler. ayrıca cuma saatlerine denk gelen bütün işlerinde bu komşu doğal vekilleridir. biliyorum da söylüyorum.
"Devren satılık dükkan" yazısı camında, kapıda sigara içen esnaftır.Namaza gidenlerle bol bol göz temasıyla küfürleşir.Acıklı bir boykota maruz kalmıştır.Hele namazları kaçırmayan bir meslektaşı varsa işi iyice bitiktir. (bkz: Bizim sucu Uğur ne battıydı be arkadaş)

Aslında yıllardır oluşturulan sağ-sol dalga durabarasının bir eseridir.Solcunun Ülker ürün alamamısıyla karındaştır.Bu gariban sağ veya sol kesmin kendilerine ait olmayanları dışlamalarının maduru olmuştur.

Daha üst versiyonları muhafazakar mahallede oruç tutmayan esnaf ve muhafazakar mahallenin tekel bayiidir ki oralara hiç girmeyelim.
başlığın aslı; " çoğunlukla muhafazakar insanların yaşadığı, düğünleriyle ünlü, halayları dillere destan, gençlerin birbirlerine gizliden gizliden bakışlar fırlattığı güzelim mahallede cumaya gitmemekte ısrarcı davranan, nalet, kafir esnaf olmak.. olabilmek. olma gayreti göstermek.." idi karakter sınırına takıldı. yazık oldu onca emeğe, düşünceye, nirvana dahilinde dolaşmaya..

neise artık.. yapacak bişi yok, zira kodlar sarmış etrafımızı; bi çeşit 4 duvar arasındayız..

çok başarılı bir şekilde takla attığı halde penaltı yaptıramamış arif erdem ne kadar hüzünlüyse, bu adamlarda cuma vakitleri o kadar hüzünlü olur baba. nasıl olmasınlar ki? insanlar dalga dalga camiye akın ederken, o gidenleri izlemekle yetinir.. özel sebepleri vardır belki (cenabet olabilir), inancı da farklı olabilir, veyahut camiye gitmek için henüz genç olduğunu düşünüyordur (bunu ben yapıyorum).. sebebi her neise işte; gitmez camiye neticede..

hani normal, kozmopolit bi yer olsa durum anlaşılabilir, dikkat çekmez en azından. lakin, dükkanın olduğu yer muhafazakar insanların çoğunlukta olduğu bir bölge ise ve dahi diğer esnaflar şakır şukur kilitleri vura vura, kepenkleri indire indire camiye yol alıyorsa durum kritikleşiyor. reha muhtar'ın sorularına maruz kalmış sade vatandaş şaşkınlığı biniyor üzerine, ver ediyor kırbacı ondan sonra..

stratejik düşünmek gerek işte bu noktada. cami dağılana kadar kepenk mi indirirsin, yoksam bi yere gidip yemek felam mı yersin orası sana kalmış. yeter ki açık olmasın mekanın.. yağmurlu havada suya muhtaç kalabilirsin aksi halde. hüzünlere gark olursun..